Savaşı arabanın arka koltuğunda ölmek için kaybetmedim. | Open Subtitles | لم أخسر الحرب لأموت في المقعد الخلفي لسيارة |
ve arabanın arka koltuğunda nasıl öldüğü gibi. Ve bu tip bir özel hayata müdahele beni derinden sarsmıştı. Bu yüzden bu ürpetici görüntüleri yaptım. | TED | و عن انها ماتت في المقعد الخلفي لسيارة و فتنني هذا النوع من التدخل الجماعي في حياتها ولذلك صنعت تلك الصور الملطخة بالدماء |
Holier Than Thou Mezarlığı'nda park etmiş bir arabanın arka koltuğunda Karofsky'le işi pişirdiğinize dair Muckraker'ın web sitesine bırakılmış dedikodu hakkında söyleyeceğin bir şey var mı? | Open Subtitles | أي تعليقات عن حلقة الإشاعة التي انتشرت على موقع الصحيفة على الانترنت عنك و عن كاروفسكي بكونكم تقومون بعلاقة فب المقعد الخلفي لسيارة واقفة في مواقف أقدس من مقبرة ؟ |
Ve bir FBI ajanının yanında pişmiş kelle gibi sırıtarak oturman yerine polis arabasının arka koltuğunda kaşları çatık bir şekilde oturmanın daha şirin olacağını düşündüm. | Open Subtitles | وظننت انك ستبدوا اجمل في المقعد الخلفي لسيارة الشرطة بدلا من العمل بجانب مكتب التحقيقات |
Oyun kurucunun arabasının arka koltuğunda mı? | Open Subtitles | في المقعد الخلفي لسيارة الظهير الربعي؟ |