Sonuç olarak, morötesi bir fener yardımıyla böylesine ıssız ve vahşi bir doğada bile ne kadar çok akrep olduğunu daha rahat görebilirsiniz. | Open Subtitles | وهكذا عن طريق مصباح للأشعة فوق البنفسجية يمكنك أن تكون فكرة أفضل كم هي العقارب كثيرة .حتى في أكثر الأماكن المقفرة |
Açıkçası ıssız bir yerdeki 160 dönümlük arsasında yaşayan bir Kızılderilinin evladını Tıp okuluna göndereceğine inanmıyorum. | Open Subtitles | انا ببساطة لا اري كيف يمكن وضع كل هندي 160فدان من الارض المقفرة سيقود اطفالة الي كلية الطب |
Monmouth vadisindeki Rhondda'nın ıssız köylerini gezdiler. | Open Subtitles | ترحلوا بين القرى المقفرة "في "روندا" , وأودية "مونماوث |
Birilerinin bu çorak toprakları korumaya gerek duyduğuna inanmak oldukça zor geliyor. | Open Subtitles | رغم ذلك يبدو صعب التصديق بأن هذه الأراضي المقفرة البعيدة مطلوب حمايتها. |
Bu çorak topraklarda kirilgan güzellikler hayata tutunuyor. | Open Subtitles | جمال ضعيف متعلق بالحياة في هذه الأرض المقفرة المتجمدة |
Toplatıldık ve 10 tane, demir tellerle çevrili kamplarda mahkum edildik. Bunlar Amerika'nın en ücra yerleriydi; Arizona'nın kavurucu sıcak çölü, Arkansas'ın boğucu bataklıkları, Wyoming, Idaho, Utah, Colorado'nun çöplükleri, ve California'nın en ıssız bölgesiydi. | TED | تم اعتقالنا و سجننا في 10 معسكرات اعتقال محاطة بأسلاك شائكة في أكثر الأماكن المقفرة في أميركا: في صحراء أريزونا شديدة السخونة، مستنقعات أركنساس الخانقة، في الأراضي المقفرة في وايومينج، وأيدوها، ويوتاه، وكولورادوا، و اثنين من أكثر الأماكن المهجورة في كاليفورنيا. |
Bunun gibi ıssız yerlerdeki yerleşimler genellikle aileler tarafından... | Open Subtitles | المنشآت في المناطق المقفرة مثل هذا ... يتم تشغيلها من قبل أفراد اسرة التي ! |
Biz bu ıssız arazide güçlükle ilerlerken, NASA gezgini Opportunity bu çorak toprakların, bir zamanlar göl veya okyanus olduğuna dair kanıtlar topluyor. | Open Subtitles | يتدحرج على هذه الربوع المقفرة (مرصاد وكالة الفضاء الأمريكية المتنقل (أوبروتيونيتي والذي عثر على أدلة بأن هذه الحقول القاحلة كانت عبارة عن محيطات وبحيرات ذات مرة |
Fiziksel bedenleri yok edildi, ruhları ise bu çorak araziye terk edildi. | Open Subtitles | ،أجسامهم البدنية حطمت جوهرهم الذي يطارد الأرض المقفرة |
Şehirler arasındanki çorak serbest atış alanı leşçilerin, uyuşturucu satıcılarının ve teröristlerin mekânıdır. | Open Subtitles | الأراضي المقفرة بين المدن أصبحت منطقة حرة لتبادل إطلاق النار محكومة بواسطة مروجين المخدرات ، والمدمرين والإرهابيين |
Tam olgunlaşmış vampirler için çorak yerlerde, mezarlıklarda endüstriyel boş arazilerde başıboş gezmek çok olağandır. | Open Subtitles | حسنـًا، إنّه أمر مشترك لمصاصيّ الدماء ، أن يهيموا في أماكن قاحلة ، كما تعلمين، المقابر الأماكن الصناعية المقفرة |