"المكافئة" - ترجمة من عربي إلى تركي

• ödül
• tazminatını
• zamanalar
• konan ödülü

Kendilerini kopyalamaya başladılar. Görüğünüz gibi, ödül verilmezken asıl ödül kendini kopyalamak oluyor.
بدؤوا بالاستنساخ المكافئة الحقيقية هي الاستنساخ

Bu ödül avcısı hoşuma gitti. O da korkusuz ve yaratıcı biri.
قنّاص المكافئة هذا هو النوع المفضّل لدي من الحثالة، لايهاب ومبدع.

Bizim cemaatimizin içinde başarılı ve ödül dolu bir yaşamın anahtarı var.
إنه المفتاح للنجاح والحياة المكافئة ضمن طلبنا

Kıdem tazminatını Choi'nin annesine vermen güzeldi.
تقديم المكافئة الى والدة "تشوي" أمرٌ طيّب.

Bunlarla oynardım bi' zamanalar.
اعتدت اللعبَ بالقِطع المكافئة بِنفسي

Haberler kasabada yayılıyor. Kurdun başına konan ödülü arttırmışlar.
الخبر انتشر في البلدة المكافئة قد تم رفعها

- Peki. Eğer bu iş olursa sana ödül parasını vereceğim.
نعم، حسنٌ، لو صحَّ كلامكَ فسأعطيك مال المكافئة

Eğer bu iş olursa sana ödül parasını vereceğim. Sonra görüşürüz, hatta en sevdiğin yerde yemek bile yeriz beraber.
نعم، حسنٌ، لو صحَّ كلامكَ فسأعطيك مال المكافئة

Annemi ödül parasını almak için polise verdiğim zaman bile bu kadar almamıştım.
لم أكسب حتى هذا القدر عندما سلمت أمي لآخذ مال المكافئة

ödül toplamakla meşguldün.
انت كنت مشغولا جدا بجمع المكافئة

"Çok sevgili kızımız kayboldu." "ödül 250 bin dolar.
"البنت المحبوبة ضائعة" المكافئة 250,000$.

Mecazı bırakabilir miyiz? ödül peşinde olmasaydım, öldüğünden haberim olmayacaktı.
ما كنت سأعرف بموتك لولا تلك المكافئة

ödül, arzulanan amaca ulaşmakta yetersiz kalmıştı.
" و فشلت المكافئة بتحقيق هدفها المطلوب "

- İhbar edip ödül alabilir.
يمكن أن يبلغ علينا . من أجل المكافئة

Ve tabii vaat ettiğin şu büyük ödül olan altınlardan da.
و هناك كمية هائلة من المكافئة من الذهب

Başkanın söylediğine göre ödül çok büyük olacakmış!
إنه طلب من المحافظ لذا المكافئة سوف تكون عظيمة!

Siz Kohinoor'u çalana ödül koyunca sadece bir kişi cevap verdi.
عندما أعلنتَ عن المكافئة لسرقة (الكوهينور) كان هو الوحيد الذي استجاب

politik bir ödül bu risklere değer mi?
-سياسيا . هل المكافئة السياسية كافية لتبرير المخاطر؟

ödül anlamında, bu para değil büyük miktarda para almak değil, hoş olsa da, emsallerimizle iş yapmak bizi izleme ve iş birliği yapmaktır.
فيما يتعلق بمسألة المكافئة, إنها ليست النقود, لا تُدفع فيها فيها أموال نقدياً-- ذلك لطيف-- بل إنها القيام بالأشياء مع أقراننا, مراقبتنا و التعاون معنا.

Bunlarla oynardim bi' zamanalar.
اعتدت اللعبَ بالقِطع المكافئة بِنفسي

Bu Wookiee'nin başına konan ödülü almaya geldim.
حضرت لأخذ المكافئة عن تسليم هذا الـــ"ووكي".