Bu kıyı, denizden gelen avcıların karadan ve havadan gelenlerle buluştuğu tek yer. | Open Subtitles | الساحل هو المكان الوحيد حيث صيّادون مِن البحرِ يقابلون أولئك من الأرض والجو. |
Hiç. Gecelerimin çoğunu burada geçiriyorum. Mutlu olduğum tek yer burası. | Open Subtitles | لاشيء ، أقضي معظم الليالي هنا إنه المكان الوحيد حيث أكون سعيدا |
Önümüzdeki bir kaç hafta benim için çok zorlu olacak ve telefonun çalmadığı tek yer okyanus. | Open Subtitles | الأسابيع القادمة ستكون صعبة بالنسبة لي والمحيط هو المكان الوحيد حيث لا يرن الهاتف دائماً |
Rüyalarını fiziksel olarak güvende olabileceğin bir yerde görüyordun kontrolü elden bırakıyorsun. | Open Subtitles | أحلامك كانت المكان الوحيد حيث كان يمكنك أن تكون... |
Görünen o ki burası beyazların ve siyahların tam bir uyum içinde olduğu tek yer. | Open Subtitles | يبدو أنه المكان الوحيد حيث البيض والسود في توافق تام |
Bunun anlamı bana bağırabileceğin tek yer burası. | Open Subtitles | مما يعني أن هذا هو المكان الوحيد حيث يمكنك الصراخ في وجهي |
Burası yaşabileceğimiz ve ölebileceğimiz tek yer. | Open Subtitles | هذا هو المكان الوحيد حيث يمكننا أن نعيش ، ونموت |
Gitmeyi düşünebildiğim tek bir yer vardı insanların beni hâlâ sevdiği tek yer. | Open Subtitles | فقط مكان واحد اردت الذهاب اليه المكان الوحيد حيث الناس تحبني |
Burası kendilerini özgürce ifade edebildikleri tek yer. Mm-hmm. Oh! | Open Subtitles | هذا المكان الوحيد حيث يشعرون بالحرية التامة للتعبير عن ذواتهم مرحباَ مساء الخير شكراَ " أنجي " |
İnsanların aynı seviye oldukları tek yer ise.. | Open Subtitles | المكان الوحيد حيث جميع ...الرجال تشارك بنفس الرتبة حقاً |
Garantili bir çarpışma yaratabileceği tek yer orası. | Open Subtitles | إنه المكان الوحيد حيث سيضمن الاصطدام |
Tecrit sana bulaşamadıkları tek yer olduğu için miydi... | Open Subtitles | هل هذا لأن الحبس الأنفرادي كان المكان الوحيد حيث لا يستطيعون الوصول إليك... |