Biliyor musun, bütün burayı bir gece bir menünün arkasına çizmiştim. | Open Subtitles | أتعلمين لقد رسمت هذا المكان على ظهر قائمة طعام ذات ليلة |
Rufus'a söyle, bir dahaki sefere burayı tümden yakacağım. | Open Subtitles | أخبرى روفوس، في المرة القادمة أننى سأحرق المكان على الأرض |
Bir dakika, burayı böyle bırakmayacaksınız değil mi? | Open Subtitles | لحظة واحدة.. أنت لن تترك المكان على هذه الحالة |
Bir kaç levha koyup halkın giriş çıkışını da kolaylaştırsaydınız bari! Aptallar! | Open Subtitles | ضعوا بعض العصي لتطويق المكان على الأقل أيها الحمقى |
Bir kaç levha koyup halkın giriş çıkışını da kolaylaştırsaydınız bari! | Open Subtitles | ضعوا بعض العصي لتطويق المكان على الأقل أيها الحمقى |
burayı yoğun bakım koğuşu olarak düşünsen iyi edersin. | Open Subtitles | من الأفضل أن تفكر فى هذا المكان على أنه عناية مركزه. |
Açıkçası hücreleri kapatıp burayı ateşe vermek, zorunda kalabilirim. | Open Subtitles | يعني أنني سأغلق كل الغُرف وسأحرق المكان على بكرة أبيه بكِ وبكل شخص فيه |
burayı tekrar yoluna sokmak istiyorum. | Open Subtitles | و انا اريد ان اضع هذا المكان على الطريق الصحيح |
Muhtemelen burayı buldular ve burada hayatta kalabileceklerini biliyorlardı. | Open Subtitles | لقد عثروا على هذا المكان على الأرجح، و عرفوا أنهما يمكنهما العيش به. |
burayı zaten hiç sevmemiştim. | Open Subtitles | كما تعلم , لم أحب أبداً هذا المكان على أي حال |
burayı tek parça terk etmelerine izin verme. | Open Subtitles | لا تسمح لأحدٍ منهم بمغادرة المكان على قيدِ الحياة. |
burayı, 10, 15 cent arası kapatabilirim. | Open Subtitles | قد أحصل من هذا المكان على 10، 15 سنتات على كل دولار |
burayı alçak görüyorsun ancak üç dört sokak öteden bile buranın kokusunu duyabiliyorum. | Open Subtitles | هذا تصريح ناقص يمكنكِ شمّ رائحة هذا المكان على بعد شارع |
burayı küçük ödeneklerle ve rahibelerin bağışlarıyla işletiyorum. | Open Subtitles | أدير هذا المكان على الإعانات والهبات التي أتلقاها من أخواتنا |