Aksi takdirde bu yeri Pazartesi sabahına kadar kapatmak zorundayım. | Open Subtitles | وكما يفعل دائما البلهاء في البنتاجون فإنهم سيغلقون هذا المكان في صباح الإثنين |
Çin mahallesinde, hani vitrininde ördekler asılı, ginsengin her zaman... indirimde olduğu dükkanın tam karşısındaki yeri biliyor musun? | Open Subtitles | أتعلمين المكان في الحي الصيني حيث تعلق الأقمشة القطنيه على النافذه... قبالة المتجر حيث دوماً يعرضون النبات الصيني للبيع |
Ayrıca bulunduğu yerden üç ayrı açıdan odanın boyutlarını ölçer. | Open Subtitles | وهو يقيس المكان في ثلاثة أبعاد من مكان واحد فقط. |
-Duke'lar -Bir kere de sizin ikinizin girdiğiniz yerden aynı şekilde çıkmanızı görsem. | Open Subtitles | ابنأء الدوق،أريد رؤيتكم مُحَاوَلين تَرْك المكان في شكلِ افضلِ مما كان فيه |
- Üç. Carlos ve VPD Burayı birazdan basacaklar. | Open Subtitles | كارلوس و مركز شرطة فيجاس سيضرب هذا المكان في أي لحظة |
Ortalık berbat durumda. Üç haftada ikinci kez son anda kurtuluyorsun. | Open Subtitles | هذا المكان في فوضى، لثاني مرّة خلال 3 أسابيع تراوغين الموت. |
Bu mekanı işler iyi gittiği dönemde birkaç bozukluğa tutmuştum. | Open Subtitles | اخترت هذا المكان في حال حصلت أي تغيرات حديثة |
Her ölen kişi için anevrizmanın yeri aynı. | Open Subtitles | ومكان تمدد الأوعيه الدمويه هو . نفس المكان في كل المتوفين |
Pazartesi günü... - ...gelip her yeri yenileyecek. | Open Subtitles | هناك قني كهرباء سيصلح المكان في يوم الإثنين |
Tuzak kurmamızı önlemek için son anda yeri değiştirecekler. | Open Subtitles | سوف يحددون المكان في آخر لحظة لذلك لا نستطيع أن نستعد لهم |
Bütün bu insanlar, 42 nüfuslu Allah'ın unuttuğu bir yeri arıyorlar. | Open Subtitles | كل الناس من جميع أنحاء العالم تتصل بهذا المكان في مكان منعزل و عدد السكان 42 |
Bu yerden bir dakika önce geçmiş olsan neler olurdu sana anlatabilirim. | Open Subtitles | بوسعي أن أخبرك ماذا كان ليحدث لو كنت مررت بهذا المكان في وقتِ باكر |
Bu fotoğraftaki yerden saldırı hakkında konuştuklarını hatırlıyorum. | Open Subtitles | اتذكر بأنهم تحدثوا عن هجوم من المكان في هذه الصورة |
11. Caddedeki yerden çıkalı çok oldu. | Open Subtitles | أنا كنت أصبح جاهز من المكان في 11 شارع th. |
Zaten kaskomu da Küba'daki Cayman Adaları'nda bir yerden yaptırmam gerekti. | Open Subtitles | و إلا فسيتوجب علي أن أسجل تأمين السيارة "من ذلك المكان في جزر "كايمان |
Bir süre önce Burayı ziyaret ettiğini ve ortalığın karışık olduğunu söyledi. | Open Subtitles | قال إنه كان هنا منذ فترة ووجد المكان في حالة فوضى |
Burayı bir haftada düzenlemelerine imkan yok. | Open Subtitles | لا يوجد طريقة أبداً لأن يتم ترتيب هذا المكان في أسبوع. |
1956'da kimse bu taraflara gelmek istemezken,ben Burayı kiraladım. | Open Subtitles | في عام 1956 إستأجرت هذا المكان في وقت كانت هذه المدينة غير مأهولة ولم يريد أحداً سكنهـا |
Ortalık çok dağınık. | Open Subtitles | رُبما سيكونُ المكان في حالَة مَزرية. |
- Ortalık dağınık. - Önemi yok. | Open Subtitles | المكان في حالة من الفوضى- ليس هناك أى مشكلة- |
Ortalık darmadağın. | Open Subtitles | المكان في حالة فوضى |
Kısa sürede bu mekanı düzenleyip işler hale soktunuz. | Open Subtitles | لقد شيّدتم هذا المكان في وقت قياسي |