Evet, Orayı çok seviyorum. Ayrıca soğuğu da özlemiyorum. Bundan eminim. | Open Subtitles | أجل، أحبّ المكان هناك وأنا لا أفتقد البرودة، هذا أمر مؤكّد |
Orayı o kadar sevdiysen niye biraz portakal almıyorsun? | Open Subtitles | يعجبك المكان هناك كثيراً. لم لا تعود وتشتري بعض البرتقال؟ |
Orayı sevmedim. Herkes "Meksikalıca" konuşuyordu. | Open Subtitles | لم يعجبني المكان هناك الجميع يتحدث باللغة المكسيكية |
Neşeli Orman hariç. Orası yeniden yapılıyor. | Open Subtitles | ماعدا الغابة السعيدة المكان هناك مغلق للتجديدات |
Orası ne durumdadır ve ne kadar kalacağız, bilmiyorum. | Open Subtitles | لا أعرف كيف سيكون المكان هناك أو كم من الوقت سأبقى |
Merdivenin altında lüks bir yer ayarladım, kimseler geçmiyor Oradan. | Open Subtitles | تحت الدرجات هنا افضل فقد رايت المكان هناك مهمل ولا يمكن المكوث فيه |
Ayrıca Orayı çok seviyorum. Atmosferi çok hoş. | Open Subtitles | بالإضافة، إلى أنني أُحب المكان هناك جوها جميل جداً |
Gerçekten annenin Orayı beğeneceğini düşünüyorum. | Open Subtitles | بجدية أعتقد ، أن امك سوف يعجبها المكان هناك |
Orayı sevmediğini duyunca çok üzüldüm. | Open Subtitles | أنا حزينة جداً لسماعي" "بأنك لم تحب المكان هناك |
Haydi. Orayı görüyor musun? | Open Subtitles | حسناً , اترى ذلك المكان هناك ؟ |
Bence Orayı seversiniz. | Open Subtitles | أعتقد بأنكما ستحبان المكان هناك |
- Max yüzünden. - Ama Orayı çok sevecek. | Open Subtitles | . بسبب ماكس - . لكنه سيحب المكان هناك - |
Orayı seveceksin. Tamam, hadi. | Open Subtitles | سيعجبكِ المكان هناك |
Orayı sevmeyeceksin, Dean. | Open Subtitles | أنت عقدت صفقة لا مفر منها (لن تحب المكان هناك يا (دين |
Orayı sevmiyorum. | Open Subtitles | لا أحب المكان هناك |
Bayan Laura Ross, onun Orayı sevdiğini söylemişti. | Open Subtitles | الآنسة (لورا روس) قالت بأنه أحب المكان هناك. |
Evet, Orası karanlıktı. Herhalde ayağınız takılmıştır. | Open Subtitles | نعم ، لقد كان المكان هناك مظلماً هناك إلى حد ما ربما تكون قد انزلقتَ |
Orası güvenli değil. Duvarlarda yazı yok. | Open Subtitles | لم يكن المكان هناك محمي , لا توجد تعاويذ على الحائط |
Orası tıpkı vahşi batı gibi. | Open Subtitles | المكان هناك خطرٌ للغاية. حتى الشرطة لا يمكنها دخوله. |
Kitapta, Peyton'ın Los Angeles'a taşındığı yazıyordu. Oradan hoşlanmış mı? | Open Subtitles | لذا الكتاب يقول ان بيتون ذهبت الى لوس انجلس هل تحب المكان هناك ؟ |
Oradan hoşlanıyorum. Kimseden kaçmıyorum. | Open Subtitles | .يعجبني المكان هناك لستُ أتجنب أحداً |
Oradan çok hoşlanacağıma dair bana söz verdiler. | Open Subtitles | لقد وعدوني بأنني سأحب المكان هناك |
Neil, işte şurası. | Open Subtitles | (نيل)، هذا المكان هناك |