Dinle. Başbakan kütüphanede yoktur herhalde, değil mi? | Open Subtitles | أنا لا أظن أن رئيس الوزراء في المكتبه, هل هو بها؟ |
Ama burada olmaz. kütüphanede konuşanları sevmezler. | Open Subtitles | ولكن ليس هنا هم يكرهون من يتكلم فى المكتبه |
- Boşandığından beri kendini kütüphaneye kapadın ve gözlüklerinin arkasına saklandın. | Open Subtitles | منذ طلاقك و أنت تغلقين على نفسك فى تلك المكتبه و تختبئين خلف تلك النظارات أنظرى إلى نفسك |
kütüphaneye dönüp kendimi işime verdim ve sanırım biraz insan kaçkını oldum. | Open Subtitles | لا شئ .. عدت لأعمل فى المكتبه و أظن أننى أصبحت كنوعيه من النساك |
İsteğiniz üzerine kütüphane projeniz için eyalet beraberinde fon yolladı." | Open Subtitles | فى رد على طلباتك المتكررة قررت الولاية تمويل مشروعك لتوسيع المكتبه |
Lisa, sanırım oğlum Brick'i kütüphaneden tanıyorsun. | Open Subtitles | ليزا، أظن أنكِ ربما تعرفين ولدي بريك من المكتبه |
kütüphaneyi kastetmiştim ve artık o konu hakkında konuşmak istemiyorum. | Open Subtitles | عنيت في المكتبه ولا أريد التحدث عن ذلك الموضوع مجدداً |
"Seninle saat ikide kütüphanede buluşuruz, Annie." | Open Subtitles | سأقابلك في المكتبه الساعه الثانيه آنــــــــي |
Çocuklar ve büyükler için kütüphanede okuma çömlekçilik, aşçılık, sanat ve bahçıvanlık diğer aktiviteleri oluşturmaktadır. | Open Subtitles | تسالٍ أخرى من ضمنها القراءة في المكتبه صناعة الفخار، الطبخ، الفنون و البستنه بالنسبه للكبار والأطفال سواء بسواء |
Yetişkinler ve çocuklar için diğer faaliyetler arasında, kütüphanede kitap okumak, bahçecilik, çömlekçilik, sanat ve aşçılık sayılabilir. | Open Subtitles | تسالٍ أخرى من ضمنها القراءة في المكتبه صناعة الفخار، الطبخ، الفنون و البستنه بالنسبه للكبار والأطفال سواء بسواء |
Bu demektir ki saat 10'a kadar kütüphanede çalışabilirim. | Open Subtitles | هذا يعني اني استطيع المذاكره في المكتبه حتي العاشره |
Ceza kütüphanede. Sabah 10'dan akşam 10'a kadar. | Open Subtitles | الحجز في المكتبه إنه يترواح من بين 10 صباح إلى 10 مساءً |
kütüphaneye geri dön. Bu parça da sende kalsın. | Open Subtitles | عدوا إلى المكتبه أبقى المجموعة بعدينا عنها |
- Güreş seyrediyordum. Sana söylediğim gibi kitapları kütüphaneye geri götürdü mü? | Open Subtitles | هل ارجعت هذه الكتب الى المكتبه مثل ماقلت لك؟ |
Bir köyde yaşardım ve kütüphaneye giderdim. | Open Subtitles | مع الأسطول خلفى فى ذاك الوقت أعتدت أن أعيش فى القرى وقتها و أعتدت أن أذهب الى المكتبه العامه |
O zamanlar bir köyde yaşardım ve kütüphaneye giderdim. | Open Subtitles | مع الأسطول خلفى فى ذاك الوقت أعتدت أن أعيش فى القرى وقتها و أعتدت أن أذهب الى المكتبه العامه |
kütüphane bir saat içinde kapanacak. | Open Subtitles | المكتبه ستغلق بعد نصف ساعه, لذا حرك مؤخرتك لها. بمعنى اذهب للمكتبه |
Amerikalılarla Merkez kütüphane'de buluşacak. | Open Subtitles | انه سيقابل الامريكان في المكتبه المركزيه متى؟ |
Ve bu kütüphane için sorun çıkaracağını düşünmeseydim, size hiçbir şey vermezdim. | Open Subtitles | واذا لم اكن اظن أنها تثير المشاكل لهذه المكتبه انني لن أعطيك اي شيء على الاطلاق |
Sen konuşmasından sonra babamı meşgul et ve kütüphaneden uzak tut. | Open Subtitles | فقط اهتمي بأبي بعد خطابه وبعيدا عن المكتبه |
Kötü birşey belki fakat bu sayede o kütüphaneyi kurdum ve çocuklara lise diploması almalarına yardımcı oluyorum. | Open Subtitles | قد يكون خطا رفعيا و لكنى بنيت المكتبه أيضا و ساعدت السجناء فى الحصول على شهادة المدرسه العليا |
Cumartesi Kütüphanedeyim. Beni eski moda biri sanacak. | Open Subtitles | أننى فى المكتبه يوم السبت سوف تعتقد أنى مهوساً |
Bir süre burada olmayacağıma göre, Kütüphanenin anahtarı sizde olmalı. | Open Subtitles | حيث أنني سأتغيب لفتره طويله,يجب أن تحصل علي مفتاح المكتبه |
Ben de Kütüphanedeki arkadaşımdan "Kiliselerin Vergiye Bağlanmasını İsteyenler Derneği"ni araştırmasını istedim. | Open Subtitles | حسنا .. أنا سألت صديقتى فى المكتبه لتبحث فى مسالة الضرائب على إتحاد الكنائس |