ويكيبيديا

    "المكوث" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • kalabilir
        
    • kalabilirsin
        
    • kalamaz
        
    • kalmayı
        
    • yerde
        
    • kalması
        
    • evde
        
    • Kalmak
        
    • kalamam
        
    • kalamazsın
        
    • kalabiliriz
        
    • yer
        
    • kalıp
        
    • kalmaya
        
    • kalamayız
        
    İstiyorsa kalabilir Ray. Bunu duymasından çekinmiyorum. Open Subtitles راي يمكنها المكوث هنا لا أخشى أن تسمع هذا
    Sanırım sormak istediğim şey; bir süre burada kalabilir miyim? Open Subtitles أعتقد أن ما أطلبه هو المكوث هنا لبعض الوقت
    Gidecek yerin yoksa bende kalabilirsin. Open Subtitles بإمكانك المكوث في منزلي إن لم يكن لديك ما تذهب إليه
    Sessiz olmazsanız Shelley bir daha burada kalamaz. Open Subtitles إذا أنتم يا بناتِ لم تَستقررنَ شيلي لن تستطيعُ المكوث أكثر.
    Bu arada, o otelde ne kadar kalmayı düşünüyorsun? Open Subtitles بالمناسبة، إلى متى تنوي المكوث في هذا الفندق؟
    Bazen kasıtlı olarak yerde oturuyorlardı ve nöbetçiler gelir, onları başlarından vururlardı. Open Subtitles بعض الاحيان تعمد اليهود المكوث على الارض ليأتي الحراس ويطلقوا عليهم النار في رؤسهم
    Ama sağlığı kötü ve burada kalması gerektiği, aksi takdirde öleceği söylenmişti. Open Subtitles ولكن صحته سيئة ولقد تم إخباره بأن عليه المكوث هنا أو الموت
    Birkaç gün sende kalabilir miyim diye soracaktım. Open Subtitles واتسائل اذا امكنني المكوث معكي في المنزل لبعض الوقت,
    Birkaç gün sizinle kalabilir mi? Open Subtitles هل تعتقدان أنّها يمكنها المكوث لديكما لبضعة أيام ؟
    Acaba bir süre sizinle kalabilir miyim diyordum? Open Subtitles كنت أتساءل عما إذا استطعت المكوث معكم يا رفاق لبعض الوقت
    Yarın Noel! Bütün gün orada kalabilirsin! Bütün gün kalabilirsin! Open Subtitles غداً عيد الميلاد, بأمكانك المكوث طوال اليوم طوال اليوم
    İstediğin her şeyi istediğin her şeyi alabilirsin, ...istersen burada da kalabilirsin. Open Subtitles بمقدروك اخذه بمقدورك اخذ كل شئ بإمكانك المكوث هنا إذا اردت
    Burada kalabilirsin. Open Subtitles مرحبًا بك لو أردتَ المكوث هنا فأنا أعيش وحدي
    Köstebek ezme oyununda kalamaz mısınız? Open Subtitles ألا يمكنكما المكوث بلعبة ضرب حيوان الخلد؟
    Yalnız kalmayı sevmiyor. Open Subtitles و لا أظنها تحب المكوث بمفردها. لذا، فهي..
    Hiç bir yerde bunun nasıl hissettirdiğini bilecek kadar uzun kalmadım. Open Subtitles لم يتسنى لي المكوث لفترة في مكان واحد بما فيه الكفاية ليعلمك كيف يبدو الشعور بذلك
    Gerçekten çok hasta olduğunu ve birkaç gün evde kalması gerektiğini söyledi. Open Subtitles قالت أنها مريضة حقا كانت تحتاج المكوث بالبيت لبضعة أيام
    Siz evde kalıp, kıçınızın üzerinde oturmak istiyorsanız, siz bilirsiniz. Open Subtitles إذا فضلتم المكوث في بيوتكم فهذا أمر يخصَكم
    İşler yolunda gitmezse, gerçekten burada sıkışıp Kalmak mı istiyorsun? Open Subtitles هل حقا تود المكوث هناك لو ان شيئا سيئا حدث؟
    Karada bir gün ve bir geceden daha fazla kalamam. Open Subtitles لا أستطيع المكوث على اليابسة لأكثر من نهار و ليلة
    Teknen üzerinde çalışıyorsun Hayır-evimde kalamazsın. Geçen seferi unuttun mu? Open Subtitles -لا يمكنك المكوث في بيتي ، هل تتذكر المرة الماضية
    Belki bir şarkı için kalabiliriz. Open Subtitles أعتقد أنه يجدر بنا المكوث لأغنية واحدة فقط
    Merdivenin altında lüks bir yer ayarladım, kimseler geçmiyor oradan. Open Subtitles تحت الدرجات هنا افضل فقد رايت المكان هناك مهمل ولا يمكن المكوث فيه
    Eben'in yalan söylemediğinden emin olmak için kalıp gelini görmeliyiz. Open Subtitles يجب علينا المكوث لرؤية العروس لنتأكد ان ايبن لا يكذب
    Dedim sana, burada kalmaya gerek yok. Üç saat içinde New York'a varabiliriz. Open Subtitles لقد اخبرتك انه لا توجد فائدة من المكوث هنا نستطيع ان نصل نيويورك فى ثلاثة ساعات
    Paran yok ve burda kalamayız Open Subtitles أنت لا تملك مالاً، ولا يمكننا المكوث هنا

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد