Öyle görünüyor ki, sizi memnun eden şeyler, sadece Güzel kıyafetler giymek ve dans. | Open Subtitles | إن سعادتك، كما يبدو، تكمن في أن لاتفعلي شيئا سوى ارتداء الملابس الجميلة والرقص |
Güzel kıyafetler insanlara cesaret ve güven verir. | Open Subtitles | الملابس الجميلة تمنح الناس الجرأة و الثقة. |
Güzel kıyafetler almayı sevmiyorum diyemem. | Open Subtitles | ولكن لا أنكر أنني لا أحب شراء الملابس الجميلة |
Güzel giysiler ve mücevherler için teşekkür ederim. | Open Subtitles | شكرا لسماحك لي بإرتداء كل هذه الملابس الجميلة وشكرا على كل الحلي |
Güzel giysiler ve karavana için Tanrı'ya şükrediyoruz. | Open Subtitles | إننا نشكر الله كل يوم على هذه الملابس الجميلة |
Bununla, oğlum için Güzel kıyafetler alacağım, yıllarca giyecek. | Open Subtitles | سأشتري لإبني بعض الملابس الجميلة حقاً |
James bana Güzel kıyafetler, ayakkabılar ve bir elmas kolye aldı. | Open Subtitles | اشترى لي (جايمس) بعض الملابس الجميلة والأحذية و عقد ألماسي |