Onu bilgi almak için sıkıştırdım, Aklımda, yazmayı planladığım hikaye için notlar karalıyordum. | TED | سآخذ منه بعض المعلومات كنت اكتب بعض الملاحظات في ذهني للقصص التي انوي كتابتها |
Ama kenarlardaki bu notlar bu keçe uçlu kalemle yapılan notlar, bunlar yeni. | Open Subtitles | لكن هذه الملاحظات في الهوامش هذه ملاحظات تلميحية إنها حديثة |
Peki, Vincent her iki defasında da anneni yeşil bir not defterine notlar alırken görmüş. | Open Subtitles | اذن رأى فنسنت أمك تدون الملاحظات في دفتر ملاحظات بلون الزيتون كل مرة |
Arkada notlar var ama önemli olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | هناك بعض الملاحظات في الخلف ولكن لا اعتقد انها مهمة |
Scotch tape bu program sayesinde ortaya çıktı, tıpkı Arthur Fry'ın kendi tatilinde geliştirdiği yapışkan notlar gibi. | TED | شريط السكوتش اللاصق أتى نتيجة هذا البرنامج ، وكذلك طوّرت "أرت فراي" ملصقات تدوين الملاحظات في فترة خاصّة في "3M". |
- Sürekli bu şeye notlar alıp dururdu. | Open Subtitles | كانت تكتب الملاحظات في هذا طوال الوقت |