Bir stadyum veya otel inşa eder gib toplama kampı yapılıyor: | Open Subtitles | تُبنَى المعسكرات كما تُبنَى الملاعب والفنادق الكبرى |
- stadyum koltukları. | Open Subtitles | مقاعد الملاعب إنهم ليسوا فقط |
Tren istasyonları, ofis binaları, Stadyumlar. | Open Subtitles | محطات القطار، مباني المكاتب، الملاعب. |
Stadyumlar boş. | Open Subtitles | وأن الملاعب خاوية |
Bilirsin, psikiyatrisler evde tedavi yapmak zorunda değildir hele hele stadyumlarda hiç. | Open Subtitles | الاطباء النفسيين لا يفترض ان يردوا على الاتصالات المنزلية او حتى اتصالات الملاعب |
Artık tüm stadyumlarda bunlardan var. | Open Subtitles | كل الملاعب تحتويهم. |
Çok şey değişti ama o zamanlar oyun alanını kızlar yönetirdi. | TED | قد تغير الكثير، لكن في تلك الحقبة، كانت الفتيات يحكمن في الملاعب. |
Ben halka açık sahalarda oynamam. Mayfield'a çaylaklar gider. | Open Subtitles | أنا لا ألعب في الملاعب العامة مايفيلد للجبناء |
- Hepsi hayal edebileceğiniz en büyük stadyum olan, Hitler Stadyumu'na yürüdüler. | Open Subtitles | ... كلهم ساروا أمام القائد (هتلر) في أكبر الملاعب هل تتخيلون ذلك |
Stadyumlar boş. | Open Subtitles | الملاعب فارغة. |
Oğlumu tüm ABD'de oyun alanlarına götürmüştüm. | TED | ولقد كنت أخذت ابني ذو السّنتين إلى الملاعب في جميع أنحاء الولايات المتحدة. |
Yaşlı adam; parklar, oyun alanları ve dinlenme merkezleri gibi projelere kendi bilgeliği, tecrübesi, ve kilisesinin onuru ve ağırlığıyla katkıda bulunmuştu. | Open Subtitles | لمشاريع مثل المتنزهات الملاعب و المنتجعات الرجل الكبير جاد بحكمته وخبرته بسرور وبمنزلة ونفوذ كنيسته |
Ve gelecek sezonda onu sahalarda görmeyi bekliyoruz. | Open Subtitles | ونتوقع رؤيته عند عودته إلى الملاعب في مرحلة ما بالموسم المُقبل |