İşin mekaniğiyle ilgili konuşabileceğim milyonlarca şey var. | TED | هناك الملاين من الاشياء التي يمكن ان اشارككم بها عن المحرك لهذه الاشياء. |
Bunun avantajını kullanmak için on milyonlarca yıldır evrimleşiyorlar. | TED | تطورت عبر عشرات الملاين من السنوات لكي تستخدمها بصورة تفيدها |
milyonlarca yıldızın arasında bir yerlerde, İngilizce konuşulan bir gezegen olduğu matematiksel olarak kesindir. | Open Subtitles | انه اليقين الرياضي. أنه في مكان ما، بين جميع تلك الملاين من النجوم هناك كوكب آخر حيث يتحدثون الإنجليزية. |
Bu adamları ve kadınları eğitmek için milyonlarca dolar gerektiğini gösteren soğuk ve acı bir gerçek. | Open Subtitles | إنها الحقيقه الصعبه البارده , إنه يكلف الملاين من الدولارات لتدريب هؤلاء النساء و الرجال |
Parçalanacak milyonlarca tuğla kapanacak ve sızdıracak binlerce oluk ve boru ve ormanın ortasında çatırdayan bir taş görüyorsun. | Open Subtitles | أنت ترى الملاين من الحجاره القابله للسقوط، ألاف من البالوعات والأنابيب القابله للأنسداد أو التهريب. وأحجاراً ستسبب انشقاقاً بالغابه. |
- Tek rehine milyonlarca insandan daha önemli değildir. | Open Subtitles | لا يمنك أن نسمح له للبقاء بتهديد الملاين من الناس |
Eğer yarın küçük parmağını kaybedecek olsa bu gece uyumazdı, fakat onları hiç görmemek kaydıyla, yüz milyonlarca kardeşinin yıkımı üzerinde, en derin güvenlik içinde horlardı. | TED | أما لو كان مقدرًا له أن يفقد بنصره غدًا, لإستحال عليه أن ينام ليلاً لكن مع ذكر أنه لم يرهم بإمكانه أن يشخر في أمانٍ عميق بينما شملَ الدمار مئات الملاين من أخوانه |
Ve deniz memelilerinin milyonlarca yıldır yapmış olduğu, hem kendi dünyalarını kontrol altında tutmak hem de birbirleriyle iletişim halinde kalabilmek için sese dayalı iletişim kurmaktır. | TED | لذا فقد طورت الثديات البحرية على مدى عشرات الملاين من السنين طرقا تساعدها على التحرك .. وهي وسائل صوتية تمكنها من استكشاف عالمها كما تمكنها من التواصل فيما بينها |
En derin olduğunu düşündüğünüz sırlarınızı milyonlarca insanın katkıda bulunması ihtimali için, açığa çıkarmanız ile olur. | TED | وان يعرض في بعض الحالات ما قد يكون شخصياً وسرياً جداً بالنسبة له ولكن ذلك التصرف قد يدفع الملاين من الاشخاص لكي يتدخلوا .. لكي يطوروه ويحسنوه |
milyonlarca mücevher gibi görünüyordu. | Open Subtitles | انها كانت تبدو مثل الملاين من الجواهر |
AK: Vay, yüz milyonlarca mil ötede. | TED | أ.ك: مئات الملاين من الأميال! |
Dünyada milyonlarca insan var. | Open Subtitles | هناك الملاين من البشر حولنا |
milyonlarca Jaffa var, galaksinin her yerine yayılmışlar. | Open Subtitles | ((ينتشر الملاين من الـ((جافا في كل أنحاء المجرة |
Evet. milyonlarca "şeyi" var. | Open Subtitles | نعم, لديه الملاين "من الاشياء. " |
Nasıl olduğunu biliyorsunuz okul meseleleri ve doktor ziyaretleri sürekli milyonlarca farklı şey için hokkabazlık yapıyorsun ve hep bu konuda tartışıyorsun, sanıyorsun ki bilirsin, birbirinize zaman ayırmadığınızı, kendin için zaman ayırmadığını fark ediyorsun ve o %80'in içinde olmadığını düşünüyorsun. | Open Subtitles | أنتما يا رفاق تشعران بنا ، حيث تعلمون كيف تسير أمور المدرسة و زيارات الطبيب و غيرها الملاين من الأمور المختلفة و دائماً تتجادلين بشأن تلك الأمور حينها تفكرين بينكِ و بين نفسكِ... |
- milyonlarca mikrop öldürdün. | Open Subtitles | -حطمت الملاين من الجراثيم |