Her yıl, milyonlarcası yaratılıyor, ama nereye gidiyorlar? | Open Subtitles | تُصنع الملايين منها كل عام لكن أين تذهب ؟ |
Bende milyonlarcası var. Hiçbiri de komik değil. | Open Subtitles | هاى,لدى الملايين منها لكن لا يوجد فيها ما يضحك |
Değişik yarı iletkenleri, doğru biçimde bir araya getirerek küçük ölçekte transistörler yapabiliyoruz; tek bir bilgisayar çipinde milyonlarcası olabiliyor. | TED | الجمع بين مواد شبه موصلة مختلفة بالطريقة الصحيحة يسمح لنا بصنع الترانزستورات على نطاق صغير، الملايين منها على رقاقة كمبيوتر واحدة. |
2000 kmlik elektirikli tel çekmişler ve milyonlarcasını öldürmek zorunda kalmışlar. | Open Subtitles | قاموا بإنشاء 12 ألف ميل من السياج المكهرب وقاموا بقتل الملايين منها |
Hayat kurtaracağız Chloe. milyonlarcasını. | Open Subtitles | {\pos(192,220)} سننقذ أرواحاً يا (كلوي)، الملايين منها. |
20'inci yüzyıl boyunca sardalya sürüleri o kadar boldu ki, milyonlarcası sığ sulara gelir ve ağlardan, kovalardan, hatta ters dönmüş süpürgeliklerden toplanırdı. | Open Subtitles | ،على مدار القرن العشرين كانت أسراب السردين ضخمة للغاية بحيث تنحرف الملايين منها للمياه الضحلة حيث يمكن اصطيادها في الشباك والدلو وحتى التنورات المقلوبة |
milyonlarcası var zaten. | Open Subtitles | لدي الملايين منها. |
Yukarıda milyonlarcası var. | Open Subtitles | هناك الملايين منها في الأعلى. |
Onlardan milyonlarcası var. | Open Subtitles | الملايين منها |