Yeryüzündeki yüz milyonlarca insan için gıda ve gelir kapısı, gıda güvencesi anlamına geliyor. | TED | تؤمن الغذاء والدخل الاقتصادي والأمن الغذائي لمئات الملايين من الأشخاص حول العالم. |
Oldukça ortada bir yerde, yani top bir ileri bir geri gidip duruyor, fakat şimdiden yüz milyonlarca insan evlerinden izliyorlar ve heyecanlanıp seviniyorlar ve onların çabasına ortak oluyorlar. | TED | إنها متطابقة تماما، لذا فإن الكرة فقط تتحرك ذهابًا و إيابًا، لكن هناك مئات الملايين من الأشخاص الذين يشاهدون في المنزل على أي حال، يهتفون ومتحمسون طوال الوقت معهم. |
Tüm dünyada onu takip eden bir milyon insan var. | Open Subtitles | هناك الملايين من الأشخاص حول العالم يتجسسون عليها |
Dışarıda bu işi yapabilmek için can atan bir milyon insan var. | Open Subtitles | هناك الملايين من الأشخاص يتطوّقون للعمل مكانك |