Ama Sakallı akbabalar bu soruna uçma becerileri sayesinde sıra dışı bir çözüm bulmuşlar. | Open Subtitles | لكن لدى النسور الملتحية حلاً رائعاً، بفضل مهارة طيرانهم. |
Sakallı akbabalar, büyük mesafeleri en kullanışlı şekilde süzülerek kat etmelerini sağlayan, uzun ve geniş kanatlara sahiptir. | Open Subtitles | لدى النسور الملتحية أجنحة طويلة عريضة، مثالية للتزلّق مسافات شاسعة بكفاءة عالية. |
Sakallı kadınla maymun adam gibiler. | Open Subtitles | إنّهما في موقع ما بين السيّدة الملتحية والرجل القرد. |
Geri dön, seni şişko, Sakallı şıllık! | Open Subtitles | عودى، أيتها الحقيرة البدينة الملتحية |
Sakallı kadınla bu şekilde konuşma, seni küçük... | Open Subtitles | لا تتحدّث إلى السيّدة الملتحية هكذا أيّها... |
Bugün herşeye son vereceğim; Sakallı Bayan Margeret'a suni elmastan tasmamı bırakmak istiyorum. | Open Subtitles | والآن في اليوم الذي أنهيه كله أود ترك لـ(مارجريت) السيدة الملتحية طوق حجر الراين و آلة حلاقتي |
Sakallı bayanla. | Open Subtitles | مع صاحبة فقرة المرأة الملتحية |
- Ben de Sakallı kadınım ama tıraş oldum. | Open Subtitles | - أنا المرأة الملتحية لكني حلقت |
Sakallı kadının bebeği doğmuş! | Open Subtitles | ولد طفل السيدة الملتحية ! ـ |
Ayrıca Sam güzel Sakallı kadın taklidi yapar. | Open Subtitles | و (سام) لديه مشاعر تجاه المرأة الملتحية |
Sakallı Bernhardt rolünde oynayacaktım. | Open Subtitles | أصبحت هويتي "(برنار) الملتحية" |