Yeşil gözlü kız ile. yanan bıçağı uslandırabilecek kız. | Open Subtitles | الفتاة ذات العينان الخضراوان الفتاة التى تستطيع قهر النصل الملتهب |
yanan bıçağı canlı tuttular, vahşi kalbi ehlileştirdiler. | Open Subtitles | لقد نجوا من النصل الملتهب و قهروا القلب الوحشى |
Ama bu dünyada derin duyguların ve için için yanan şehvetin her zaman işe yaramadığını göreceksin. | Open Subtitles | لكن عندما تختبري الحياة ستجدين.. أن العمق الفكري و الشغف الملتهب لا يربحان دائماً, يؤسفني أن أقول هذا |
ateşli bir ruhun parlayıp çileden çıkması. Kabına sığmaz bir delikanlı coşkunluğu, her gençlikte olabilir cinsten. | Open Subtitles | او شواظ الفكر الملتهب وثوراته ومظاهر وحشية لشباب جامح |
Willi Hızlı Beamen, olağanüstü oyunkurucu Sharks'ı uzun süre ayakta tutmuştu. | Open Subtitles | ويلي الملتهب بيمن الظهير الربعي المدهش.. الذي جمع فريق القروش معاً.. لن يشترك في اللعب |
Emri üzerine, karın üstü kızgın kömürler ve kırık camlar üzerinde sürünürüm. | Open Subtitles | . في أمره، سأزحف على بطني . على الجمر الملتهب والزجاج المكسور |
Alevli silahımın tadına bak! | Open Subtitles | كُل المسدس الملتهب |
Eğer katili bulursan, ...alev alan kılıcı'da bulabilirsin. | Open Subtitles | إذا وجدت القاتل ستجد حينها قطعتنا للخنجر الملتهب |
yanan bir kılıçtan daha kompakt ama neredeyse onun kadar etkileyici. | Open Subtitles | هو أصغر بكثير من السيف الملتهب ولكنة ليس رائعاً |
Bir kova brie peyniri iki Hollanda peyniri ve yanan bir peynir tatlısı yığını. | Open Subtitles | جرعتان جبن جوده وطبق نافورة فاندو الملتهب |
Tanrı yanan kılıcı üç parçaya ayırmış. | Open Subtitles | بعثر الرب السيف الملتهب إلى ثلاثة أجزاء مستقلة |
yanan wolfsangella ya da pencereden atılan tuğlayla alakalarını ispatlayamadan... | Open Subtitles | من دون أي دليل يربطهم بالـ "فولفسأنجل" الملتهب. أو الحجر المرمي على النافذة، لا يمكنني اعتقالهم. |
yanan wolfsangel ve şu tuğlanın arkasındaki insanların birkaçını bulmuş olabiliriz. | Open Subtitles | استمعوا، أظن بأن لدينا دليلا عن بعض الأشخاص. لديهم علاقة بالـ "فولفسأنجل" الملتهب والصخرة التي رميت على نافذتكم. |
Duyuyoruz, yanan Mızrak! | Open Subtitles | نسمعك أيها الرمح الملتهب |
Şu ruhu yakan ateşli tutkuyu göklere çıkardın. | Open Subtitles | لقد أفقرته بــ: الشغف الملتهب الذي يأكل روحك |
Benim ateşli amımın suları içinde oturarak etrafta araba sürüyordun. | Open Subtitles | وأنتَ كنتَ تقود بنا جالساً على مقربة من ملهبي الملتهب المبتلّ |
Kralımız, armasını Işığın Tanrısı'nın ateşli kalbine koydu. | Open Subtitles | الملك أخذ نذوره وحصل على القلب الملتهب لاله النور |
Willi Hızlı Beamen, olağanüstü oyunkurucu Sharks'ı uzun süre ayakta tutmuştu. | Open Subtitles | ويلي الملتهب بيمن الظهير الربعي المدهش.. الذي جمع فريق القروش معاً.. لن يشترك في اللعب |
İşte. Garson, Hızlı Beamen. | Open Subtitles | العامل بيمن الملتهب ماذا تعتقد؟ |
Kahraman iyice dilimleyince hikâyeyi kızgın ejderha yere serildi." | Open Subtitles | عندما أنهى البطل القصة وسقط التنين الملتهب. |
...kızgın demirle yakılan bedenlerin kokusunu aldın mı hiç? | Open Subtitles | الذي يحرق بالحديد الملتهب من قبل رجال محاكم التفتيش ؟ |
Alevli Ölüm Havuzu! | Open Subtitles | الحزض الملتهب للموت! |
Alevli kementler. | Open Subtitles | الوهق الملتهب |
Sizin kullanmayı planladığınız alev alan kılıç cennete bir kapı açmaya ve evinize dönmenize olanak sağlıyor? | Open Subtitles | ثلاثتكم يخططون لإستخدام... هذا الخنجر الملتهب لعبور بوابات الجنة و الذهاب للبيت |