Kalanlarınız benimle gelin, Kraliçeyi öldüreceğiz ve gemiyi geri alacağız. | Open Subtitles | أنتم الباقون مجيئ مَعي، نحن سَنَقْتلُ الملكةَ ويَستردُّ هذه السفينةِ. |
Kraliçeyi öldürmek için yetsin yeter. | Open Subtitles | - لَيسَ كثيرَ. لَكنَّنا نَحتاجُ للكافيَة للحُصُول على الملكةَ. |
Piskopos Kraliçeyi geçiyor! | Open Subtitles | يَقْفزُ الأسقفُ الملكةَ! |
Kendini Kraliçenin yerine koy, kralın seni arzuladığı için buraya getirttiğini biliyor. | Open Subtitles | توقفي. ذلك لا يُمكنُ أَنْ يكون سهلَ لَك. لكن ضغي نفسك في مكان الملكةَ. |
Kraliçenin habercisinden Onunla ilgili düzenli bilgi alıyorum | Open Subtitles | في فرنسا اذا احدثت الفرق؟ أَستلمُ تقاريرَ منتظمةَ مِنْ أرملةِ الملكةَ. |
Percival'ın tuzağına düşüp kraliçe tahtını yitirene dek. | Open Subtitles | حتى سقط بخدعةِ بيرسيفال وفَقدتْ الملكةَ عرشِها. |
Buna benzer bir elbiseyi, kraliçe Antoinette'in bir baloda giydiğini görmüştüm. | Open Subtitles | رَأيتُ الملكةَ ماري أنطوانيت تلبس شيء مثل الكرة مرة |
Kraliçenin öyle bir şey yapmayacağına eminim, majesteleri. | Open Subtitles | أنا واثقٌ أنّ الملكةَ لن تضلّ أبداً يا جلالة الملك. |
Kraliçenin mutsuz olduğunu ve benim ona asla veremeyeceğim sevgiyi verebilecek birinin hasretini çektiğini biliyordum. | Open Subtitles | أنا أدرك أنّ الملكةَ غيرُ سعيدة. و تتطلّع إلى شخصٍ يحبّها بطريقةٍ لا أستطيعها أبداً. |
"Kraliçenin çantasısını karıştırmış ve parmağı içinden almış." | Open Subtitles | "وَصلَ إلى محفظةِ الملكةَ وهو مَسكَ الإصبعَ." |
Kraliçenin gelmesine izin ver! | Open Subtitles | دعْ الملكةَ فوق! |
kraliçe hamile ama durumu çok hassas. | Open Subtitles | إنّ الملكةَ مَع الطفلِ لكن الحالةَ حسّاسةُ. |
Müstakbel kraliçe olarak senden daha fazlasını beklerim. | Open Subtitles | خصبةً قريباً و الكثيرون منّا يتوقّعونكِ الملكةَ المستقبليّة. |
Sana, ileride kraliçe olamam konusunda bana güvenebileceğini söylemek istedim. | Open Subtitles | أردتُ القولَ أنّ بإمكانكِ الاعتمادَ عليّ لأكونَ الملكةَ القادمة. |