Bu tombul yanaklara ne zaman baksam böyle oluyor. Gel buraya. | Open Subtitles | عندما أنظرلهذه الخدود الممتلئة ، تعال هنا |
Keşke zamanda geri gidip, o tombul küçük yanakları sıkarken sana hiç bir şeyin yola girmeyeceğini söyleseydim. | Open Subtitles | تمنيت أنْ أعود بالزمن وأقرص تلك الخدود الصغيرة الممتلئة وأخبرك بأنّ لاشيء سيكون بخير |
Şu kadar boyu, küçük tombul yanakları vardı. | Open Subtitles | بهذا الحجم وخدوده الصغيرة الممتلئة -امي |
Bütün gece şişko. Bütün gece! | Open Subtitles | يا ولد طوال الليل يا صاحب المؤخرة الممتلئة طوال الليل |
AUTEC'ten ilk bahsettiğinde tek gördüğüm büyük, şişko kafan oldu. | Open Subtitles | ذكرك لمركز البحوث لأول مرة، كل ما رأيته كانت مؤخرة رأسك الكبيرة الممتلئة. |
Hanimiş tombul bebek? | Open Subtitles | من هي الطفلة الممتلئة |
Şu tombul yanaklara bakın! | Open Subtitles | أووه... انظروا إلى تلك الخدود الممتلئة |
On saniye kadar sonra o şişko karpuz kafandaki sıcaklığı arttıracağım ve beynini çırpılmış yumurtaya çevireceğim. | Open Subtitles | خلال عشرة ثواني، سأشعل تلك الشمامة الممتلئة خاصتك سأحول مخك إلى بيض مقلي |
Siyah, şişko annem burada. | Open Subtitles | حسّن ألفاظك أمي الكبيرة الممتلئة هنا |