ويكيبيديا

    "المناسبة في" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • doğru
        
    doğru zamanda doğru müzik bizimle hücresel seviyede kaynaşır. TED الموسيقى المناسبة في الوقت المناسب تذوب فينا على مستوى الخلايا.
    doğru zamanda, doğru gazı enjekte etmeniz için her türlü valf, düğme vb. şeyleri bulunuyor. TED وتوجد فيها جميع الصمامات والمقابض والأشياء التي تحتاج إلى القيام لحقن الغازات المناسبة في الوقت المناسب.
    Ama seçtiğin kelime doğru değil. Open Subtitles لكنها ليست الكلمة المناسبة في الانجليزية
    Bu doğru şeyi söyleme olaylarında pek iyi olduğum söylenemez. Open Subtitles أنا لست بارعاً في اختيار الكلمات المناسبة في مثل هذه المواقف
    Bu garajda doğru aleti bulamazsan Bay Arizona... arabadan hiç anlamıyorsun demektir. Open Subtitles أن لم تتمكن من إيجاد الأدوات المناسبة في هذا الكراج يا سيد أريزونا لا تستحق الاقتراب من أي سيارة
    Seks sırasında doğru sesleri çıkarmadığımı söyledi. Open Subtitles تقول لي أني لا أحدث الأصوات المناسبة في السرير
    doğru düşünce, doğru yerde, doğru zamanda. Tüm gereken bu. Open Subtitles الفكرة المناسبة, في المكان المناسب, في الوقت المناسب هذا كل ما يحتاجه ذلك
    Uygun bir ev için de, doğru malzemelerin hepsini bir yerde birleştirmek gerekli. Open Subtitles لتبني منزلاً ملائماً، عليك تجميع المواد المناسبة في مكان واحد.
    doğru malzemeden yeterli miktarda doğru yerde aynı anda bulundurmak çok uzun zaman alır. Open Subtitles الحصول على ما يكفي من المواد المناسبة في الموضع الصحيح معاً يحتاج لوقت طويل.
    doğru ağacı ve doğru zamanı seçmen gerekir. Open Subtitles يجب عليك أن تنتقي الشجرة المناسبة في الوقت المناسب
    Adalet Bakanlığı'nda, Ulusal Güvenlik bölümünde doğru kanallardan gittiğimiz sürece. Open Subtitles طالما ذهبنا من خلال القنوات المناسبة في العدالة، قسم الأمن القومي
    Eğer doğru araçları doğru zamanda, harekete geçmesi kaçınılmaz olan ve topluluklarını tekrar toparlayabilecek insanlara sağlayabilirsek, felaket yapılandırmasında yeni standartlar yaratabiliriz. TED إذا أمكننا الحصول على الأدوات المناسبة في الوقت المناسب وايصالها إلى للناس الذين سوف يستغلونها لا محالة و سوف يبدؤون في رأب صدع مجتمعاتهم، فإننا سوف نتمكن من وضع اسس جديدة للتعافي من الكوارث.
    doğru kurşun, doğru zaman... Open Subtitles الرصاصة المناسبة في الوقت المناسب
    doğru zamanda doğru fikirlerim oldu. Open Subtitles لديّ الأفكار المناسبة في الوقت المناسب.
    doğru sözcük "Tanrı" olmayabilir. Open Subtitles ربما "رب" ليست الكلمة المناسبة في الواقع
    Dinginlik, doğru zamanda dopru şarkı. Open Subtitles الأغنية المناسبة في الوقت المناسب
    Bir doktor, doğru ilacı benim için yaratacağını söylemişti ama sözünü tutmadı. Open Subtitles الدكتور قال انه سيصنع الخلطة المناسبة ...في الوقت المناسب، لكن
    O zamanlar doğru seçimdi. Open Subtitles كانت اللقطة المناسبة في الوقت المناسب.
    Biz onları güvende tuttuk, yedirdik ve içirdik, onların doğru okullara gittiklerinden, o doğru okullarda doğru sınıflarda olduklarından ve o doğru okul ve sınıflarda doğru notlar aldıklarından emin olmak istedik. TED نحن نحافظ على سلامتهم وأمنهم، ونوفر لهم المأكل والمشرب، وبعدها نريد أن نتأكد أنهم سيذهبون إلى المدارس المناسبة، والصفوف المناسبة في المدارس المناسبة، وأنهم سيحصلون على الدرجات المناسبة في الصفوف المناسبة في المدارس المناسبة.
    Lan ya, bak Jackie hiçbir zaman doğru yerde doğru sözü söyleyen biri olmayacağım. Open Subtitles (إسمعي (جاكي لن أكون أبدا الشخص الذي يقول الأشياء المناسبة في الوقت المناسب

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد