| Size söz veriyorum, Kurul iş için doğru kişiyi görevlendirecektir. | Open Subtitles | أعدك أن فرقة ألاي ستوكل لهم الرجل المناسب لهذه المهمة |
| Asla bunu kabul edeceğimi sanmıyordum ama bu iş için doğru adam sensin. | Open Subtitles | لم أكن أتصور أنني سأعترف بذلك لكنك الرجل المناسب لهذه الوظيفة سيء جداً! |
| Ama bu işi sana verdim çünkü, bence bu iş için doğru kişisin. | Open Subtitles | و أنا أعطيتك هذه الفرصة لأننى أعلم أنك الشخص المناسب لهذه المهمة |
| Ama bu şirketi sana verdim çünkü, bence bu iş için doğru adamsın. | Open Subtitles | و أنا أعطيتك هذه الفرصة لأننى أعلم أنك الشخص المناسب لهذه المهمة |
| Lanet ya da görev, sev ya da nefret et, bu iş için uygun kişisin. | Open Subtitles | لعنة أو إستدعاء , تحبينه أو تكرهينه أنتِ الشخص المناسب لهذه الوظيفة |
| Burası bunu konuşmak için uygun bir yer değil! | Open Subtitles | هذا ليس هو المكان المناسب لهذه المحادثة. |
| Bak bu görev için doğru kişi olduğumu sanmıyorum. | Open Subtitles | اسمع , لا اظن بأنني الشخص المناسب لهذه المهمة |
| Hata yapamayız. Bu iş için doğru adam olduğumu biliyorsun. | Open Subtitles | لا يمكننا اقتراف أيّة أخطاء، تعلم أنّني الرجل المناسب لهذه المهمّة |
| Şu anda bu iş için doğru kişinin ben olduğumu sanmıyorum. | Open Subtitles | اللعنه, انا لا اعتقد انني الرجل المناسب لهذه المهمه الان. |
| Sence bu iş için doğru adam Caffrey mi yani? | Open Subtitles | هل تعتقد أن كافري هو الرجل المناسب لهذه المهمة؟ |
| Onları eğlendirmek için doğru adam olduğuna emin misin? | Open Subtitles | هل أنت متأكد بأنك الشخص المناسب لهذه المهمة ؟ |
| Bu iş için doğru adamın sen olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | كنتُ أعرف أنّكَ الرجل المناسب لهذه المهمة |
| - Umarım bu iş için doğru adamımdır. | Open Subtitles | حسناً، آمل أنّ أكون الرجل المناسب لهذه الوظيفة. |
| - Umarım bu iş için doğru adamımdır. | Open Subtitles | حسناً، آمل أنّ أكون الرجل المناسب لهذه الوظيفة. |
| Her ne kadar teklifini taktir etsem de, bu iş için doğru kişiler olduğumuzu sanmıyorum Jossie | Open Subtitles | رغم أنني أقدّر هذا العرض يا جوزي لكن لا أعتقد أنني الشخص المناسب لهذه الوظيفة |
| Seni ilk gördüğüm andan beri, bu iş için doğru adam olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | من اللحظة الأولى التي رأيتك فيها، عرفتك الرجل المناسب لهذه المهمة. |
| Bu iş için doğru insan olduğumdan emin değilim. | Open Subtitles | أتعلمين, لا اظن من انني الشخص المناسب لهذه الوظيفه |
| Ama bunu bu iş için doğru kişi olmadığına inanıyorsan yap. | Open Subtitles | لكن قومي بذلك بسبب أنك بصدق تعتقدين أنك لست الشخص المناسب لهذه الوظيفة، |
| Charlie, görünüşünden bu iş için uygun kişi olduğun anlaşılıyor. | Open Subtitles | (تشارلي) أؤكد لك أنك أنت الشخص المناسب لهذه الوظيفة |
| Belki de, yalnızca bu akşam için uygun değildir. | Open Subtitles | لعله ليس المناسب لهذه الليلة |
عربي 
إنجليزي 
فرنسي 
إسباني 
ألماني 
برتغالي 
تركي 