Mesele şu havlular! Bu havlularla beraber olmak beni çıldırtıyor! Iyy! | Open Subtitles | لا انها المناشف انا مرتبك بسبب اننى ساقضى بقية عمرى معها |
Yatakta renkli yastıklar, banyoda çiçekli böcekli havlular ve sonra o kıyafetler, ayakkabılar... | Open Subtitles | ،إنها الوسائد الفاخرة على السرير المناشف الفاكهيّة في الحمام وثم الملابس والأحذية .. |
Sen sadece, tam gece yarısında kapıya Havlu ve sabun bırak. | Open Subtitles | فقط أتركي بعض المناشف والصابون خارج الباب تماماً عند منتصف الليل |
Temiz havluya ihtiyacınız var mı diye sormak için uğradım. | Open Subtitles | فقط مررت لأرى إن كنتم يارفاق تحتاجون بعض المناشف الجديدة. |
Isabel varken, bu aralar havlulara ulaşmak zor oluyor. | Open Subtitles | رغم أن المناشف بوجود إيزابيل يصعب الحصول عليها هذه الأيام |
Lord Griffin öldü. Bu sadece benim, Peter, Havlucu çocuk. | Open Subtitles | لورد جريفن ميت انه انا فقط ، بيتر فتى المناشف |
Yüzme havuzu ve tam donanımlı okalüptüs havlular ile jimnastik salonu. | Open Subtitles | بركة سباحة للتدريب وساخرا بالكامل صالة الألعاب الرياضية مع المناشف الكافور |
Biliyorsunuz ki çeşit çeşit kağıt havlular var. | TED | هناك الآن أنواع كثيرة من موزعات المناشف الورقية. |
Eller ya da havlular tek başlarına yaptı. | Open Subtitles | اليدان فعلتاها أو المناشف فعلتها بنفسِها. |
Amerika'da havlular oda ücretine dahildir. | Open Subtitles | فى أمريكا المناشف تأخذ لأنها مدفوعة الثمن مع أجرة الحجرة |
Poşette bu havlular olmasaydı parayı çarpma şansı olmazdı. | Open Subtitles | ..إذا لم يكن هناك شيء ..في الحقيبة غير المناشف ..فربما لم تجد الفرصة لتخرج المال |
Satılık ikinci el havlular için arıyorsanız hâlâ tanesi 45$. | Open Subtitles | معك فراي, إن كنت تتصل لأجل المناشف المستعملة المعروضة للبيع ما زالوا متوفرين مقابل 45 دولار للواحدة |
- Hemen daireme git. Havlu askılığıma kelepçelenmiş bir kız var. | Open Subtitles | تعالي إلى شقتي حالاً لدي فتاة مقيدة بالأصفاد في رف المناشف |
İki yüz elli dokuz milyon yüz on beş bin kilo kağıt Havlu kullanılıyor bir yıl içinde Amerika'da. | TED | 571 مليون و 230 ألف رطل من المناشف الورقية تستخدم من قبل الأميركيين كل سنة. |
Çaydanlıkta su ısıt, bir yumak kalın ip bulabildiğin kadar temiz Havlu ve makas getir. | Open Subtitles | أحضري لى بعض الألففة وكل المناشف النظيفة التي يمكنك إن تجديها والمقص ولا تحضري لتقولي أنك لا تستطيعين الحصول عليهم |
Babam onu havluya sarıp dondurucuya koydu. | Open Subtitles | لذلك قام أبي بلف الطفل في بعض المناشف ووضعه في الفريزر |
Her ne ise, lavaboya, havlulara, duvarlara bulaşmış. | Open Subtitles | اياً كان الذى على الحوض و المناشف و الحوائط |
Saçmalama, hayatım. Sen bir Pewterschmids'sin. Havlucu! | Open Subtitles | غير منطقي ، أنت من بيوترشميدت يا فتى المناشف. |
Aa, bu benim sana yılbaşında getirdiğim havlulardan birisi değil mi? | Open Subtitles | هل هذه واحده من المناشف التي اهديتك اياها في ذكرى زواجك |
Özür dilerim, büyük havluların ikisini de kullandım. | Open Subtitles | أَنا آسفُة، لقد إستعملتُ كلتا المناشف الكبيرة |
Hey, belki heladaki mendil veren kadına rüşvet verebilirim. | Open Subtitles | ربما يمكنني رشوة احدى العاملات، اللائي يسلّمن المناشف في غرفة المكياج. |
bu arabada açacağın tip bir hediye değil... ne gibi, söyle, peki el havlusu. | Open Subtitles | هذي الهدية ولا تفتحيها في السيارة المناشف ليست الهدية |
Ama umumi havluyu kullanmak ücretsiz. | Open Subtitles | لاكن استخدم المناشف المشتركة إنها مجانية |
Kirli havlularını etrafta bırakıyor. Pasaklı. | Open Subtitles | يترك المناشف القذرة في كل مكان انه فوضوي |
Bunun için yeteri kadar kağıt havlumuz yok. | Open Subtitles | ليس لدينا ما يكفي من المناشف الورقية لهذا |
havlum olmazsa üzerindeki kusmukları fark etmeyeceğimi düşünmüş. | Open Subtitles | رأى أنني لن ألاحظ القئ على المناشف إن لم تكن هناك مناشف أصلاً |
Bunun kediyle, havluyla veya yastıkla alakası yok, biliyorsun değil mi? | Open Subtitles | تعرف أن الأمر لا يتعلق بالقط أو المناشف أو الوسائد ، صح؟ |