ويكيبيديا

    "المنال" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • edilmesi
        
    • bulunması
        
    • ulaşılabilir
        
    • zor
        
    • sınırların
        
    • kolay
        
    Nefes almak yaşamak için ne kadar hayatiyse güven de insan ilişkileri için öyledir ve bir o kadar da elde edilmesi zor. Open Subtitles الثقة عامل حيوي للعلاقات البشرية .كالتنفسللحياة. ولكنه صعب المنال
    Elde edilmesi zor olan adama elde edilmesi zor olanı oynuyordum. Open Subtitles كنت أحاول بصعوبة الحصول على الشاب الصعب المنال
    Böylece Spinosaurus'larla yaşamış bu şaşırtıcı hayvan fosillerine ulaştık ama Spinosaurus'lar bulunması zor olduklarını kanıtladı. TED قد تمكنا من العثور على مستحاثات لتلك المخلوقات المذهلة قد عاشت بجانب السبينوصور، ولكن السبينوصور نفسه كان بعيد المنال
    O tüm bulunması zor mallar için gidilmesi gerekilen kişidir : Open Subtitles إنه الرجل الذي تذهبين إليه للمواد صعبة المنال
    Geçiş aynı zamanda eş zamanlı olarak ufkumuzu genişletmemizi, dünyanın ... ... daha küçük ve daha ulaşılabilir olmasını sağlar. TED المتحولة توسع كذلك آفاقنا مع جعل العالم أصغر وأسهل المنال.
    Bu basit ulaşılabilir insan merkezli çözümlere odaklanan bir girişimdir. TED انها مبادرة تركز على حلول بسيطة وسهلة المنال وترتكز على الانسان.
    İlk kez, bu zor bulunan hayvanların özel hayatına kısa bir bakışa sahibiz. Open Subtitles للمره الاولى على الاطلاق لدينا لمحه في الحياة الخاصه لهذه الحيوانات صعبة المنال
    Bildiğiniz gibi o daima, sınırların dışına çıkarak ya da şekil değiştirerek falan yapıyor, anlıyorsunuz ya. Open Subtitles أقصد فكرة أنها كانت دائماً مستحيل المنال أو تغيرها من صورة لأخرى
    Ve bu şekilde sizin kolay biri olduğunuzu ve içki içmeyi sevdiğinizi anlayacaktır. Open Subtitles و بهذا سيعرف أولاً، أنكِ سهلة المنال و ثانياً، أنكِ تحبين شرب الخمر
    Annemiz biz üç kıza elde edilmesi zoru oynamayı öğretti. Open Subtitles أوه , لا أمنا علمتنا نحن الفتيات الثلاثة بأن نمثل بأننا صعب المنال
    Kendi ülkemi gördüm ve sizinkini de zorla kazanılmış sivil hakların ihlal edilmesi, ihzar emrinin askıya alınması işkenceye başvurmak, mahkeme dışı ölümler ve tüm vatandaşların gözetlenmesine göz yumulması. Open Subtitles رأيت بلادي وبلادكم تنتزعان حقوقا مدنية صعبة المنال تعليق المثول أمام القضاء اللجوء إلى التعذيب الإعدام بغير محاكمة
    Güzel, ilgi çekici, bulunması zor bir kızla beni ayartıyorsunuz. Open Subtitles تريدني أن أجتذب فضول تلك الفتاة الجميلة البعيدة المنال
    Erik Luna, bulunması çok zor bir adamsın. Bunu biliyor muydun? Open Subtitles إريك لونا , انت رجل صعب المنال , هل تعرف هذا ؟
    Hayır, aptalca değil. Tamamen ulaşılabilir. Open Subtitles لا ، لا ، أنه ليس سخيف ، أنه سهل المنال كلياً
    biz bile sürecini hızlandırmak mı daha iyi olduğu için para olmak kolay ulaşılabilir Open Subtitles نفعل ذلك حتّى نسرّع العملية لأنّ من الأفضل أن تكون نقودكم سهلة المنال
    Şu anda ileriye sıçramak o kadar da zor değil. TED إن أخذ قفزة إلى الأمام ليس بعيد المنال.
    Sen benim rehberimsin! Seni çılgın! Senin hedefin sınırların ötesinde! Open Subtitles "مقامكِ صعب المنال يا من همت بها"
    Seni çılgın! Senin hedefin sınırların ötesinde! Open Subtitles "مقامكِ صعب المنال يا من همت بها"
    Don Wilson kolay bir adam değildi, ama böyle ölmeyi de hak etmiyordu. Open Subtitles لم يكن دون ولسون شخصا سهل المنال لكنه لا يستحق الموت بهذه الطريقه

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد