Evde değil, hastanede olmalı. | Open Subtitles | انها ليست فى المنزل لذا لا بد انها فى المستشفى |
Babam Evde hiç küfür etmezdi yani onu böyle küfür ederken görmek kendimi özel bir kulüpte gibi hissettirdi. | Open Subtitles | لم بكن أبي يتقول كلاماً سيئاً في المنزل لذا عندما سمعته شعرت كأنني في نادٍ سرّي |
Evde yalnız kaldım, ben de gelip merhaba demek istedim. | Open Subtitles | كنت وحيدا في المنزل, لذا قررت أن آتي وأسلم |
Sonra da annem beni eve almadı, o yüzden bulamadım. | Open Subtitles | ثم طردتنى امى من المنزل لذا لم اجد الرقم |
Bu eve yabancı. Ona etrafı gösterir misin? | Open Subtitles | انه جديد على المنزل لذا أريه المكان، هلا فعلتِ؟ |
Şu evi görüyor musun? Bu evin bir parçası olmalı. | Open Subtitles | تبدو جزءاً من المنزل لذا يجب أن تتماشى مع المنزل. |
Baban bir çalışma odası yapmak istedi tabii evin içinde olamazdı. | Open Subtitles | وبالطبع، لا يمكن أن يكون هذا في المنزل لذا أنت تعرف أفضل منيّ ما هو المهم |
O gece çantamı değiştirmiş ve onu Evde unutmuştum, bu yüzden.. | Open Subtitles | لقد قمتُ بخلط المحافظ بتلك الليلة و تركتها ...في المنزل لذا |
Dan Evde, yatak odasına geçmeliyiz. | Open Subtitles | حسنا أن دان فى المنزل لذا يجب أن نذهب الى غرفة النوم |
Evde işler pek yolunda değil o yüzden ona fazladan zaman ayırıyorum ve ciddi bir etkileşim halindeydik ta ki... 5 yaşındaki birine Parkinson'u açıklamak biraz zor tabii. | Open Subtitles | بالخامسة من العمر أحوالها ليست جيده في المنزل لذا أقضي وقتا اضافيا معها |
Annem Evde olmadığından, Bunch, seni alıp çok uzaktaki bir doktora götürmüştük. | Open Subtitles | وامنا لم تكن في المنزل لذا كان علينا حملك , بونش والركض للطبيب الذي كان بعيد جدا |
Telefonunu Evde bıraktığı için onu takip etmemize imkan yok. | Open Subtitles | لقد ترك هاتفه في المنزل لذا لا توجد طريقة يمكننا تعقبه بها |
Evet, Evde bir parti vereceğiz ve sizinde bu partiye katılmanızdan çok mutlu olurum. | Open Subtitles | نعم, سنحظى بحفلة في المنزل لذا سيسعدني مجيئكم جميعاً |
Evde kimse yoktu, Bende de düşündüm ki... | Open Subtitles | لم يكن هناكَ احدُ في المنزل لذا ظننت.. لم مررت لرؤيتي؟ |
Evde boş boş oturmaktan utanıyordu bu yüzden ben de onunla birlikte oynadım. | Open Subtitles | كان يشعر بالخزي من الجلوس في المنزل لذا قُمت بمجاراته في الأمر |
Evde yok gibi, gidelim hadi. | Open Subtitles | حسناً, يبدو انه ليس في المنزل, لذا لنذهب |
Çılgın kâbuslar görmesin diye, eve geldiğinde, hepsinin yalan olduğunu söylerim. | Open Subtitles | وسأخبره أن كل هذا كذباً عندما نصل إلى المنزل لذا فلن تحدث له أية من تلك الآحلام المزعجة |
Ben küçük bir çocukken babam eve gelmediğinde annem çok sinirlenir ve votka içmeye başlardı. | Open Subtitles | انا اتذكر عندما كنت صغيراً و والدى لم يكن يعود الى المنزل لذا تغضب والدتى و تشرب الفودكا |
Ama evin atrafına bira sakladım, yani kendinize bir iyilik yapın. | Open Subtitles | لكنني أخفيت العديد من الشراب حول المنزل لذا اخدموا نفسكم |
evin etrafı sınırlandırılmış olabilir. Buyüzden devreyi kesin. | Open Subtitles | قد يكون لديه احتواء حوالي المنزل لذا دعونا نقطع الدائرة |