Eğer evin 8 kilometre yakınında olursak ev satılmaz. | Open Subtitles | تعرف أن المنزل لن يُباع إذا ظللنا معتكفين فيه |
Fakat buradaki evin sahibi pencereleri için.. | Open Subtitles | لكن أنظروا هنا, مالك هذا المنزل لن يسمح له |
Ama olmazsan bu evin kibarlığı bırakmasını istemezsin. | Open Subtitles | ولكن إذا لم تستجيبي, حسناً, هذا المنزل لن يعد لطيفاً كما هو. |
- Tek bildiğim evin satılamayacağı çünkü kasabanın ekonomisi çok kötü. | Open Subtitles | -أمن فكرة لديك عن المكان؟ -كل ما أعرفه أن المنزل لن يباع لأن اقتصاد البلدة سيء |
evin her yerindeler. | Open Subtitles | ـ أنا خائفة. أنا خائفة يا (ديف)، كلهم مجتمعون في المنزل لن نستطيع الهرب. |
Evan benden şu evin içine girmemi isteseydi dağ aslanlarıyla çevrilmiş olsa bile umursamazdım. | Open Subtitles | اذا احتاجني (ايفان) أن أذهب الى داخل المنزل , لن أهتم حتى ان كان مجتاحا من قبل الأسود الجبليه |
Ondan bizim eve gidip Grace'e evin yanmayacağını açıklamasını ister misin? | Open Subtitles | هلا طلبت منه ان يذهب للمنزل ويشرح إلى (جريس) ان المنزل لن يحترق فجأة |