Ücretsiz eğitim veren ve ekonomiye daha çok yetenek kazandıran yüksek vergiler, | TED | ضرائب مرتفعة، تمنح تعليماً مجانياً ودخول المزيد من المواهب إلى عالم الاقتصاد. |
Şimdi, eğer kaçmak istiyorsanız, bunu yarın akşamki hapishane yetenek gösterisinde yapabilirsiniz. | Open Subtitles | إن أردتم الهرب فعليكم القيام بذلك خلال عرض المواهب بالسجن مساء الغد |
Sergilenen bu kadar yetenek ve herkes birini becerebilmek için burada. | Open Subtitles | يعرضون كل هذه المواهب و الكل فقط يبحث عن شخص يضاجعه |
Aslında, Kraliçenin yetenekli ve çok yönlü olması bizim için... ..şans. | Open Subtitles | حسنا،إنهحظ طيبلنا ، حيث أن الملكة موهوبة جدا ومتعددة المواهب. .. |
İnan bana, Philly, eğer elimdeki yetenekler benden ayrılmasaydı, bugün çok zengin biri olabilirdim ben. | Open Subtitles | لو أني لا زلت أملك كل المواهب التي دعمتها وحققت نجاح، لكنت رجلا غنيا |
yeteneği gördüğüm an tanırım. Bu gün başlayabilir misin? | Open Subtitles | يمكنني اكتشاف المواهب عند رؤيتها، هل يمكنكِ البدء اليوم؟ |
Tatlım, orada sıraladığım yetenekleri göreceksin. | Open Subtitles | الحبيب، يجب أن تشاهد المواهب حصلت اصطف هناك. |
Annen bu geceki yetenek gösterisinde piyano çalacağın için çok heyecanlı. | Open Subtitles | والدتك متحمسة للغاية بشان لعبك على البيانو فى عرض المواهب اليوم |
Beyler bayanlar, delikanlılar ve genç kızlar, Plainview'in yetenek yarışmasına hoş geldiniz! | Open Subtitles | سيداتي وسادتي اطفالا و فتياتا اهلا بكم جميعا في عرض المواهب السنوي |
Bir bakar mısın? Ben yetenek değerlendiremem ama, değerlendirmeyi iyi değerlendiririm. | Open Subtitles | اسمع ، انا لست أحكم على المواهب لكن أحكم على الحكّام |
yetenek gösterisinin günü geldiğinde annem ve babam bizi de götürdüler.. | Open Subtitles | اقترب اليوم الخاص ببرنامج المواهب وأمي وأبي جعلانا نذهب لحضوره سوياً |
Orada o kadar yetenek varken, bu gece bir tane yavru bulabilirim. | Open Subtitles | بوجود كل هذه المواهب المثيرة ، بإمكاني التعرف على أى فتاة الليلة. |
Davetsiz misafir, kaçak avcı ve marangoz. Müthiş yetenek bir adamsınız. | Open Subtitles | إذاً لـديـنا رجل نـجار , ودخيـل , وتـاجر , متعدد المواهب |
Titus Andromedon, Kinetik yetenek Örümcek Adam 12 için canlandırma. | Open Subtitles | تيتوس اندرومدون , المواهب الحركية إقرا دور سبايدرمان العدد 12 |
Bu soruya yanıt ararken birçok sektörden lidere danıştım, onlarca araştırma ve rapor okudum ve kendi yetenek deneylerimi yaptım. | TED | وأنا أبحث عن أجوبة، تواصلت مع مدراء في العديد من القطاعات، قرأت عشرات التقارير والأبحاث وأجريت بعض التجارب على المواهب. |
Şirketlerin %58'i kritik liderlik rolleri için kayda değer yetenek boşlukları olduğunu aktardılar. | TED | 58 في المئة من الشركات أشاروا إلى وجود فجوات مهمة في المواهب الضرورية للقيام بأدوار القيادة. |
...fen projeme yardım etmesi için üstün yetenekli birini getirtti. | Open Subtitles | لقد أحضر أحد أفضل المواهب حتى يساعدني في مشروعي العلمي |
Onlarda bulunan yetenekler başlangıçtan beri vardı. | Open Subtitles | مهما كانت المواهب التي يملكونها فأنها كانت بهم |
Benim dışımda herkesin yeteneği aynı gibi. | Open Subtitles | يبدو ان الاخرين لديهم نفس المواهب .. إلا انا |
Oyuncularımız gibi yetenekleri bir araya topluyorsun... sonra da onları harcıyorsun. | Open Subtitles | عندما تتماثل المواهب كحالتنا وترميها بهذا الشكل |
Böyle iki büyük yeteneğin Sardunya'da beraber çalışmaktan zevk alacaklarına eminim, ve bu da Anglo-Sovyet işbirliğine yardımcı olacak. | Open Subtitles | أنا متأكد بأن اثنان مثل هذه المواهب ستستمتع بالعمل سويا في ساردنيا والتي ستجعل من التعاون الإنجليزي السوفييتي حقيقة |
O yeteneklere bir gün ihtiyacı olabileceğini söyledi ve sanırım o gün geldi. | Open Subtitles | قال أنه قد يستفاد من تلك .المواهب في يومًا ما وها نحن ذا |
O anda kendimle ilgili öğrendiğim şeylerin geliştirmem gereken yeteneklerin ve gizli tutmaya söz verdiğim sırların hiç önemi yoktu. | Open Subtitles | في تلك اللحظة كل ما تعلّمته عن نفسي كل المواهب التي كنت بحاجة لتنميتها |
Pek çoğunuz Afrikalıların yeteneklerini görmüştür Ama çok azı okula gidiyor | TED | العديد منكم قد شاهد بعض المواهب الافريقية لكن قلة فقط من هذه المواهب استطاعت ارتياد المدارس |
Özel bir psikolojik yeteneğim olduğuna hiç inanmıyorum, özellikle de medyum güçlerine. | TED | أنا لا أصدق لبرهة أن لدى بعض المواهب النفسية الخاصة ولا أية قدرات روحانية. |
Üçüncüsü ve belki de en önemlisi; yeteneğe ihtiyacımız var. | TED | وثالثا، وربما يكون الأكثر أهمية، نحتاج إلى المواهب. |
Bu matematik-fobikler, bilimi ve tıbbı sınırsız derecede ihtiyaç duyduğu yetenekten mahrum bırakıyorlar. | TED | هذا الخوف من الرياضيات يحرم العلوم والصحة من عدد لا يحصى من المواهب التي نحتاجها بيأس. |
Ben ahlaksız değilim. Sadece bazı yeteneklerim var. | Open Subtitles | لست جيدة فى الخارج ولكنى ولدت ببعض المواهب |
Dünyadaki en eşsiz yeteneklerden birisin. | Open Subtitles | أنتِ واحدة من المواهب الفريدة في العالم. |
Bu yüzden, en iyi ve parlak yeteneklerimizi kaçırmak yerine onları Afrika'da destekliyor ve sahipleniyoruz. | TED | إذن وعوضًا عن تصدير الأفضل والألمع خارج أفريقيا، فنحن نرعى وندعم المواهب المحلية في أفريقيا. |