Yaratılış ve kayıp, ölüm ve diriliş ve üstesinden gelinmesi gereken engellerin hikâyeleri vardır. | TED | ف هناك حكايات الخلق و الخسارة، الموت و الإنبعاث، و عراقيل يجب تذليلها. |
Ve birçok tasarımcı bu aralar ölüm ve yas tutma fikri üzerinde çalışıyor ve bu konuda yeni teknolojilerle ne yapabilecegimiz konusunda. | TED | والعديد من المصممين قد بدؤوا العمل على فكرة الموت و الحداد وماذا نستطيع أن نفعل حيالها بوجود التكتولوجيا الحديثة |
ölüm ve yok etme hakkında köprüde konuştuklarımızı hatırlıyor musun? | Open Subtitles | أتتذكر حديثنا فى برج القياده الحديث المهم ؟ الموت و الدمار ؟ |
Fabrikada bir kaza oldu. Benim yüzümden neredeyse bir adam ölüyordu. | Open Subtitles | وقعت حادثة في المصنع، رجل إقترب من الموت و الشكر لي! |
Yani yaratıklar kendi iyilikleri için bir şeyler yıkılsın veya ölsün istemezler. | Open Subtitles | أقصد الشياطين لا يريدون شيئا سوى الموت و الدمار لمصلحتها الخاصة |
Bunların neticesinde ölüm ve yaralanmalar. | Open Subtitles | أنه سيكون هناك غارات عنيفه و الموت , و سيكون الأطفال معرضين لخطر الأصابه |
Hep ölüm ve kargaşayla ilgilenirsiniz haberi nasıl aldığınız farketmez. | Open Subtitles | أنتم أيها الناس كل ما تهتمون به هو الموت و الفوضى و لا يهمكم من تدوسونه لتحصلوا على القصة |
Diğer tek seçeneğim ölüm. Ve bu da kabul edilemez. | Open Subtitles | البديل الآخر هو الموت و أنا لست مستعدا لذلك |
Belediye Binasıyla, ölüm ve vergilerle savaşamazsın. | Open Subtitles | أنت لا تستطيع أن تقاوم دار البلدية, الموت و الضرائب |
Babam havlayıp vakladı çünkü senin ailenin hayvan toplumuna uyguladığı ölüm ve yıkım şekli çok moralini bozdu! | Open Subtitles | أبي كان ينبح , ويبطبط لأنه كان غاضباً عن طريق الموت و الخراب |
ölüm ve hayatta kalma arasındaki kesin çizgiyi bulmalıyım. | Open Subtitles | يجب على أن أجد هذا الخط الرفيع بين الموت و النجاة |
Korku, ölüm ve savaştan kaynaklanan adrenaline ve kesintisiz ereksiyona tekrar sahip olmak ister miydim? | Open Subtitles | حيث يتدفق الأدرينالين بالجسد مسبباً إثارة لا نهائية بسبب الخوف و الموت و المعارك |
Fakat bu küçük kasaba hakkında tek söyleyebileceğim ölüm ve dram barındırdığı sadece. | Open Subtitles | لكن لنقل فقط لبلدة صغيرة هذا المكان حصل على حصته من الموت و الأسى |
Savaşmak için ölüm ve korkunun güçleriyle. Shen Long zorlanmalı görünmeye. | Open Subtitles | . سـ يتحدوا لـ مُحاربة قوى الموت و الخوف . و سوف يظهر من طال غيابة |
Yaptığın onca şeyden sebep olduğun onca ölüm ve yıkımdan sonra söyleyeceğin herhangi bir şeyi dinler miyim sanıyorsun? | Open Subtitles | بعدكلّما أقترفته.. بعد كلّ الموت و الدمار الـّذي تسببتَ بهِ أتخال أنـّي قدّ أصغي لكلمة تقولها؟ |
Senin hayatın saçmalık, ölüm ve kandan ibaret ve sen beni önemsemiyorsun. | Open Subtitles | حياتك تملأها القذاره و أخيراً الموت و الدم أنا لا أهمك فى شىء |
Her biri kendine özgü bir ölüm ve yeniden doğum süreci yaşıyor. | Open Subtitles | كل منها تمر بعملية مابين الموت و الإنبعاث |
Sadece şehre ölüm ve kargaşa getirmek için gelmiş. | Open Subtitles | غير مكتوب,فقط أن يطلق عنان الموت و الفوضى بالمدينة |
O ölüyordu. Onu iyileştirdin, beni neden iyileştiremeyesin? | Open Subtitles | لقدْ كانتْ تنزف حتى الموت و شفيتها فلماذا انا لا يمكنكَ ؟ |
Yani yaratıklar kendi iyilikleri için bir şeyler yıkılsın veya ölsün istemezler. | Open Subtitles | أقصد الشياطين لا يريدون شيئا سوى الموت و الدمار لمصلحتها الخاصة |
Yargıçlar ölmek istememi anlıyorlar, ama bana yardım etmenin, yasal cezası olduğunu hatırlatıyorlar. | Open Subtitles | يدرك القضاة أنني أريد الموت و لكنهم يذكّرونني بأن مساعدتي يعاقب عليها القانون |
Ölümle anlaştınız ve cehennemle sözleştiniz! | Open Subtitles | لقد وضعتم ميثاقا مع الموت و إتفاقيه مع الجحيم |