Siz ikiniz bu kasabada o liberal dedikodu müsveddesini alan tek kişilersiniz, ama dağıtıcı bana sekiz tane aldırıyor. | Open Subtitles | أنتما الإثنان الوحيدان في البلدة اللذان تشتريان صحيفة القيل والقال الليبرالية تلك لكن الموزع يجبرني علي شراء ثمانية نسخ |
Sence kim bir dağıtıcı ile görüşüp kendi işini yapmaya başlayacak? | Open Subtitles | من تعتقدين اجتمع مع الموزع وسيبدأ شركته الخاصه؟ |
Apartmandaki İş İdaresi Yüksek Lisans'lı ilk satıcı sen olacaksın. | Open Subtitles | أنت ستصبح الموزع الأول مع مجموعه إم بي أي |
Kıvılcım yapsın diye distribütör kapağından benzin deposuna tel çektim. | Open Subtitles | لقد اوصلت سلكاً من علبة الموزع لكي تقوم بعملية الاشتعال في خزان البنزين |
Bekleyin, telefon dağıtımcı firmadan büyük bir çeke hazır olun. | Open Subtitles | إنها مكالمة من الموزع كونوا مستعدين لشيك ضخم |
Peki vampir inini gün ışığıyla doldurmak için ışık dağıtıcıyı hangi köşeye yerleştirmelisin? | TED | لذا، في أي زواية عليك تثبيت الموزع ليملأ وكر مصاصي الدماء بضوء الشمس؟ |
Kazandın, ama kağıt Dağıtan ben olduğum için bunu alıyorum ve diğerleri kalan parayı sana verir. | Open Subtitles | فُزتِ. لكنّي اللاعب الموزع للورق،لذا سآخذ هذه . والأخرين يعطونكِ الأموال المتبقة |
Bu benim, Krupiye, ve bu Jasper ilk sandalyede. | Open Subtitles | هذه انا , الموزع وهنا جاسبر في المكان الاول |
Satıcının dün geceki soygunda bir eczacıyı öldürdüğünü ve bu çocukların satıcıyı, kadın veya erkek, yakalamak için yardım edebileceklerini düşünüyoruz. | Open Subtitles | حسنا نعتقد ان الموزع قد قتل صيدلي البارحة اثناء عملية سرقة كما نعتقد انا هذان الولدان باكمانهما مساعدتنا على ذلك |
Ve bu da bir İngiliz hava dağıtıcısı. Yumuşakça hareket edip odadaki hava akımını sağlıyor. | TED | وهذا شجر الصفصاف الإنجليزي الموزع للهواء. و هذا يحرك بنعومة تيار الهواء عبر الغرفة. |
Kendisi artık Ayurvedic antioksidanın tek dağıtımcısı. | Open Subtitles | حسنا، هو الآن الموزع الوحيد لمضاد الأكسدة ايورفيدا الجديد. |
dağıtıcı iskambil karlarından iki tanesini yüz üstü yatıracak. | Open Subtitles | الموزع سوف يوزع اثنتين من الأوراق معكوستان. |
Ama, üçkağıtçı dağıtıcı ne yapmış olabilir tahmin edebiliyorum. | Open Subtitles | ولكن مرة أخرى، أستطيع ان ارى كم هو ماكر يمكن أن يكون ذلك الموزع |
Kötü bir kalbi olan, zavallı çaresiz uyuşturucu müptelası, neredeyse kendini öldürüyordu. satıcı olan bu! | Open Subtitles | ضحية المخدرات المسكين، ذو القلب الضعيف الذي كاد أن يموت، إنه الموزع! |
Eğer satıcı öldüyse satıcıyı nasıl kandıracağız? | Open Subtitles | كيف سنراقب الموزع إذا كان الموزع ميت؟ |
Şimdi lütfen bana distribütör kapağımı geri verebilir misin? | Open Subtitles | والآن، من فضلك هل بإمكانك إعادة الموزع مرة أخرى ؟ |
Eğer bu doğruysa, kim bu dağıtımcı? | Open Subtitles | إذا كان هذا حقيقي, من يكون الموزع ؟ |
Az önce dağıtıcıyı Lobos'la toplantıya giderken gördüm. | Open Subtitles | لقد رأت الموزع للتو ذاهب للقاءه مع لوبوس |
Kim karıyor? | Open Subtitles | من الموزع |
Oyun bitti Satıcınıza danışın. | Open Subtitles | - نهاية اللعبة توجه الى الموزع |
Kartları sayıyorsun sonra dağıtıcının elinde ne olduğunu buluyorsun. | Open Subtitles | . إنها عبارة عن حسابات بسيطة فقط تقوم بعد الكروت و تعرف الكرت المتبقي عند الموزع |
Tedarikçinin adını öğrenmek istiyorum sadece. | Open Subtitles | -ممتاز أحتاج أسم الموزع فقط. |
İki foton tıpkı şeytani kart dağıtıcısının önüme koyduğu iki kart gibi. | Open Subtitles | الفوتونات الاثنين هم مثل الاوراق الاثنتين الموزع الشريّر يضعهم أمامي. |