Bu yüzden kendi kendime sordum: müzik bu durumda nerede? | TED | لذلك اجد نفسي اتساءل اين هي الموسيقا من كل هذا؟ |
Ama kaçınız bir klasik müzik bestesiyle ilgili kendine güvenen bir konuşma yapabilirsiniz? | TED | ولكن كم منكم سيكون قادرا على طرح مزاعم واثقة حول قطعة من الموسيقا الكلاسيكية؟ |
modern sanat, ahenksiz müzik, caz, belki-- VR gözlükleri de bundan önemlidir-- ilginç objeler, sesler ve insanlar. | TED | الفن الحديث الموسيقا اللامقامية الجاز،ربما نظارات محاكات الواقع أشكال غربية ، أصوات و أشخاص |
Pek çok ortak noktamız var. O da çocukken müziği severmiş. | Open Subtitles | لدينا اشياء متشابهة, فهي ايضا تحب الموسيقا مثلي عندما كانت صغيرة |
Güney Afrikalılar müziği gerçekten özgürce yapıyorlar. | TED | اهالي جنوب افريقيا يؤلفون الموسيقا بحرية كاملة على الأطلاق |
Elbette müzik ve hareket arasındaki ilişki her zaman bu kadar açık değildir. | TED | ولكن بالطبع، فالتناغم بين الموسيقا والحركة ليس بهذه البساطة دائماً. |
müzik devam edecek ama biz ölmüş olacağız. | Open Subtitles | ستستمر الموسيقا في العمل ولكننا سنكون قد متنا. |
Biraz müzik dinleyelim mi, yoksa böyle oturacak mıyız? | Open Subtitles | أيمكننا الحصول على بعض الموسيقا أو شيء ما؟ أم سنجلس هنا فقط |
Bu gürültüde sesini duyurabilmek çok zor. Burada müzik fazlasıyla gürültülü. | Open Subtitles | الأمور صعبة معالجتها هنا الموسيقا صاخبة جداً هنا |
Havai fişekler atıImaya başlanacak. müzik güzelleşecek. | Open Subtitles | وتبدأ الالعاب النارية , ويتم عزف الموسيقا. |
Uyuşturucu, müzik ve benim aramda mekik dokurken kahrolası aileni çoktan terk ettin sen! | Open Subtitles | ما بين الإدمان و الموسيقا و بيني لقد تركت عائلتك مسبقاً |
Bir şey yapmaya çabalıyorum müzik ve iş dünyasında bugüne dek kimsenin yapmadığı bir şey. | Open Subtitles | أنا أحاول فعل شئٍ لم يفعله أحد في الموسيقا من قبل |
Dans edeceğin mutlu müzik | Open Subtitles | الموسيقا السعيدة التي تستطيع أن ترقصَ عليها. |
Biraz müzik dinlemeye gitmenin benim için sakıncası olmazdı. | Open Subtitles | أنا لا أمانع أن أذهبَ و أستمع لبعض الموسيقا. هل تريدي أن تقومي بهذا؟ |
Evet, ve canlı müzik çalınan restorana doğru süreceğiz. | Open Subtitles | نعم, وسنقود بها إلى المطعم حيثُ تُشغل الموسيقا الحية |
Müzisyenler bedenleriyle de iletişim kurar, hem diğer grup üyeleriyle hem de dinleyici ile. müziği, bedenlerini kullanarak ifade ederler. | TED | بل ان الموسيقيين يتواصلون مع اجسامهم مع اعضاء الفرقة الاخرين , مع الجمهور انهم يستخدمون اجسامهم لاظهار الموسيقا |
Ancak baleyi anlamak için onları incelemenize gerek yok, bir şarkının sizi etkilenmesi için müziği incelemeniz gerekmiyor. | TED | ولا حاجة لدراستها لتتقن الباليه، كما لا حاجة لدراسة الموسيقا لتتأثر بأغنية ما. |
Ray, biz seni ateşten çekip alıyoruz, sen kalkıp taşra müziği mi istiyorsun? | Open Subtitles | راي ، لقد أنقذناك و أنت تريد أن تعزف الموسيقا الريفية |
Eee, hepimiz bir saat sürecek korkunç müziğe hazır mıyız? | Open Subtitles | اذا،هل نحضر انفسنا لساعة من الموسيقا الصامتة |
Umarım iyi müzikten hoşlanırsın. | Open Subtitles | آمل بأنك تحب الموسيقا الجيّدة |
- Birlikte müzikalde oynamışlar. | Open Subtitles | -لقد عزفوا الموسيقا سويا . |
müziğin cazibesine kapılmışım. Piyano baş ağrımı hafifletiyor. | Open Subtitles | لقد انجذبت إلى الموسيقا يخفف صوت البيانو من صداعي |
Kıvılcımı göster. Bulutlarda müzikle dans et! | Open Subtitles | كما تعرفين، أغرائي مثل الرقص مع الموسيقا |