Vücudunda onu öldürecek kadar metamfetamin varmış zaten. | Open Subtitles | كان هناك بما يكفي من الميثامفيتامين في نظامها لقتلها |
metamfetamin ve kokain kullandığı için ceza almış. | Open Subtitles | انه يعاني بسبب كسر الوهمية الميثامفيتامين وإستهلاك الكوكايين القوي. |
Burnu çok kanamış ama septumdaki hasara bakarak sebebi uzun süreli kokain ya da metamfetamin kullanımı diyebilirim. | Open Subtitles | لقد نزف بشدة من أنفه لكن مع الضرر الحاصل للحاجز الأنفي تخميني انه بسبب الادمان الطويل للكوكايين او الميثامفيتامين |
Bir kaç dişim çürük ama fırçalamadığım için onlar meth kullanmaktan değil. | Open Subtitles | صحيح انني فقدت إثنين من اسناني لكن هذا بسبب إهمالي وليس الميثامفيتامين |
Evet, biraz meth, ekstazi ve biraz da uyarıcı ve şu sorduğun diğer şey? | Open Subtitles | نعم بعض الميثامفيتامين و حبوب النشوة والانتشاء العالي والشيء الأخر الذي كنت تسأل عنه ؟ |
Yine uyuşturucu mu alıyorsun? | Open Subtitles | انت مجنون سرعة تتعاطى الميثامفيتامين ثانية |
Sudofedrin, metamfetamin yapımında kullanılan bir madde. | Open Subtitles | السودوإيفيدرين هو عنصر في الصناعات من الميثامفيتامين هاورد حصل عليها |
Bir çeşit metamfetamin laboratuvarına ait gibi. | Open Subtitles | إنها تنتمي إلى أحد أنواع مختبرات الميثامفيتامين عالية الدقّة. |
İlk başta aynı sentetik metamfetamin kokteyli gibi görünse de ileri tetkikler sonucunda bilinmeyen bir molekülle... | Open Subtitles | ذلك هو بالضبط نفس الاصطناعية الميثامفيتامين كوكتيل ولكن عندما فعلت مزيد من التحليل اكتشفت إضافة بضع جزيء معروف. |
Aşırı dozda metamfetamin almış gibi görünüyor. | Open Subtitles | يبدوا على الأرجح جرعة زائدة من الميثامفيتامين |
Toksikoloji raporunun onayını beklesek de ölüm nedeni büyük ihtimalle yüksek dozda metamfetamin kullanımına bağlı ani kalp durması. | Open Subtitles | إعتماداَ على تأكيد فحص السموم فسبب الموت على الأرجح سيكون سكتة قلبية نتيجة جرعة زائدة من الميثامفيتامين |
Yanlış eve girdiğiniz meth laboratuvarı baskını hatırlıyor musun? | Open Subtitles | إذن أتتذكّر كيف قدت تلك الغارة على مُختبر الميثامفيتامين واقتحمت المنزل الخطأ، |
Helikopterin uçuş planı meth laboratuarının sevkiyat zamanıyla örtüşüyor. | Open Subtitles | خطط تنقل مروحيّته تتزامن مع الشحنات المُغادرة من مُختبرات الميثامفيتامين. |
Ayrıca izlerini sürmeniz gereken meth satıcıları var. | Open Subtitles | حسناً، بالإضافة أنّ عندك بعض تُجّار الميثامفيتامين الذين عليك تعقبهم. |
Ama... Şu meth laboratuvarları insanları korkutuyor. | Open Subtitles | الناس خائفون جداً حول مُختبرات الميثامفيتامين هذه. |
Görünen o ki, bir tür büyük oranda meth ile üretilmiş bu, Ectasy'nin etkisini, kullanıcılar çok fazla alana kadar gizliyor. | Open Subtitles | من الواضح انه ينتج بكمية كبيرة من الميثامفيتامين ذلك يخفي الآثار الخاصة بعقار النشوة حتى يكون المتعاطي تناول كمية زائدة |
Evet, bu sefer ne aldın Larry? meth? Kokain? | Open Subtitles | ما الذي تعاطيته هذه المرة لاري الميثامفيتامين أو الكوكايين؟ |
Yine uyuşturucu mu alıyorsun? | Open Subtitles | انت مجنون سرعة تتعاطى الميثامفيتامين ثانية |
Ama şimdi, her gün çocukların uyuşturucu bağımlılığı yüzünden insanlar iflas ediyor, kadınlar bedenlerini satıyor. | Open Subtitles | لكن الآن، في كل يوم يدمن الأطفال الميثامفيتامين رجل مفلس، وفتاة تبيع جسدها لشراء المخدرات |
Bernard ve Catherine Hatchitt, yemek masasında Ecstasy ve metamfetaminin ölümcül etkisi olarak belirlenen sebep yüzünden kanayarak öldüler. | Open Subtitles | بيرنارد و كاثرين هاتشيت نزفا حتى الموت على طاولة العشاء في ما وصف على انه رد فعل قاتل لعقار النشوة و الميثامفيتامين |
uluslararası terörizm, casusluk, hatta, bilirsin, bir doz met amfetamin. | Open Subtitles | الإرهاب الدولي ، والتجسس حتى انت تعلم أن ثمانية كرات من الميثامفيتامين |
Bana ekstazi ve metanfamin satan Terry Isaiah adında birinden bahsetmişti. | Open Subtitles | لقد أخبرني عن مجرم أسمة تيري أسحاق يقوم بتصنيع وبيع الميثامفيتامين و حبوب النشوة الاشاعة تقول |
metamfetaminden kazandıkları paraları aklıyormuşum. | Open Subtitles | غسل أرباح أعمال الميثامفيتامين الخاصّة بهم. |
Şunu söylemekten gurur duyuyorum ki seçkin ajan dostlarımın profesyonellikleri sayesinde Albuquerque bölge karakolunda çok önemli bir miktarda methamphetamine sokaklardan temizlenmiştir. | Open Subtitles | أَنا فخورُ بالقَول ان المهارةِ الضاهرة على عملائي في مكتب مقاطعة البوكوركي ضهرت نتائجها في اللحظه التي اصبح فيها الميثامفيتامين يوزع في الشوارع |