Bu, Mary King adlı bir hostes, cesedi limanda kıyıya vurdu. | Open Subtitles | هذه كَانتْ مضيّفة، ماري كينغ، وَجدَت عائمة في الميناءِ. |
limanda bir tekne bulmamız şart. | Open Subtitles | نحن بالتأكيد سَنَحتاجُ لمركب في الميناءِ. |
Bir de limanda beni bekleyecek hızlı bir tekne istiyorum. | Open Subtitles | وأنا أُريدُ مركب سريع بإنتِظاري في الميناءِ. |
Bazı çocuklar şu an oraya gidiyorlar, onları limana geri getirmeni istiyorum. | Open Subtitles | هناك بَعْض الأطفالِ يُبحرونَ هناك أنا أُريدُ إستعادههم إلى الميناءِ نعم . |
Dampier 16. yüzyıllarda limana geldi 5 dakika kaldı ve tekrar denize açıldı. | Open Subtitles | دامبير أبحرَ إلى الميناءِ في 16 أَو آخرِ فى الدقائق الخمس أبحرَ بالخارج ثانيةً. |
Adanın diğer tarafından dolaşır, sonra bizim tarafa limandan döneriz. | Open Subtitles | يَكْفي الجانبَ الآخرَ للجزيرةِ، ثمّ يَقْطعُ خلال الميناءِ إلى جانبِنا. |
Eminim şu anda telefona sarılmış,.. ...bir sonraki limandan uçak bileti ayırtıyordur. | Open Subtitles | هي تُرتّبُ من المحتمل لطَيَرَاْن عائداً للوطن مِنْ الميناءِ القادمِ. |
- Porto ağır bir içkidir,değil mi? | Open Subtitles | - شراب الميناءِ الجميلِ الثقيلِ، أليس كذلك؟ |
limanda ceset bulunmasında hiçbir anormallik yok. | Open Subtitles | لا شيء غير عادي حول جثة في الميناءِ. |
- Elbette. Orada, limanda. | Open Subtitles | بالطبع، خارج على الميناءِ. |
Anlaşıldı, çocuklar limana dönecek. | Open Subtitles | أرجع الأطفال إلى الميناءِ |
- Helikopteri limana götürürüz... - Sonra? | Open Subtitles | نَأْخذُ المروحيةَ إلى الميناءِ - و؟ |
Hiçbiri limandan canlı çıkamayacak. | Open Subtitles | لا أحد منهم سَيُصبحُ حيِّ خارج الميناءِ . |
Porto şarabı yapmak. | Open Subtitles | جَعْل الميناءِ. |