Yeminliyken söylediğin şey bu, ama Bölge savcılığı bunun doğru olmadığını biliyordu. | Open Subtitles | إنها غيرت السؤال. هذا ما قلته تحت القسم، لكن المُدعي العامكانيعلمإنهاليست الحقيقة.. |
Müşterimin Bölge başsavcısına başvurması gerekiyordu. | Open Subtitles | أولاً على عميلي أن يُقدم شكوى إلى المُدعي العام |
Bölge Savcılığı bu rapor için peşimi bırakmıyor. | Open Subtitles | المُدعي العام تطاردني لإنهاء هذا التقرير |
Federal bir Savcı korelasyon ve neden sonuç arasındaki farkı bilmeli. | Open Subtitles | ينبغي على المُدعي العام الفيدرالي أن يعرف الفارق بين الإرتباط والسببية |
Baş Savcı ile kapsamlı bir konuşma yaptım, ve işlerin işleyişi şöyle olacak. | Open Subtitles | تناقشتُ طويلاً معَ المُدعي العام و إليكُم الوَضع |
Gördüğüm kadarı ile, sevimli, küçük Bölge Savcısı bekleyebilir. | Open Subtitles | على ماأعتقد أن الجميلة التي تشغل منصب المُدعي العام يُمْكِنها أن تنتظر |
Biz daha çok emniyet teşkilatı ile çalışırız. Polis, Bölge savcılığı ağırlıklı olarak. Bu sizi yeterince meşgul ediyor mu? | Open Subtitles | إننّا نعمل بالمقام الأول مع المحاكم، الشرطة، و مكتب المُدعي العام. |
Bölge savcılığının seninle yaptığı anlaşma ne oldu? | Open Subtitles | إذاً، ماذا حصل للإتفاق الذي برمته مع المُدعي العــام؟ |
Bölge savcısı değil de, jüri olduğunu düşün. | Open Subtitles | تخيل انك لست المُدعي العام كنت جالسا عند هيئة محلفين |
Sonuç olarak, bizim tavsiyemiz Bölge savcılığının Senatör Trucco'nun ve davanın orijinal tanığı Linda Morelli'nin faaliyetleri hakkında bir soruşturma açmasıdır. | Open Subtitles | الذي لم يعد لنا ثقة به وكنتيجة لذلك ، فمن توصياتنا أن مكتب المُدعي العام في المقاطعة سيفتح تحقيقاً |
Bölge savcısı "Yeterli somut kanıt yok ama ikinci derece kanıtımız var." dedi. | Open Subtitles | يقول المُدعي العام أننا لا نمتلك أدلة دامغة بما فيه الكفاية كل ما لدينا هي أدلة ظرفية |
Bölge savcısı ödlek herifin teki. Kaybedebileceği davaları almıyor. | Open Subtitles | المُدعي العام يٌعد شخص جبان للغاية على أن يتولى أمر قضية قد يخسرها |
Savcı Bey, gerçekten iyi ettiğimi mi düşünüyorsunuz? | Open Subtitles | السيّد المُدعي العام هل تعتقد حقاً أننا قدّ قمنا بعملاً جيّداً؟ |
Savcı yardımcısıydı emekli oldu. | Open Subtitles | ، كانت مُساعدة المُدعي العام تقاعدت منذُ عامً مضى |
Savcı anlaşma önerecek ama inan bana şüpheli eski ordu mensubu olduğundan... | Open Subtitles | اسمع، المُدعي العام سيلتمس الإعتراف، لكن ثق بي، المُشتبه به هذا عسكريّ سابق. |
Katı sorgu yöntemlerine başvuran ve zanlının ölümüne yol açan Savcı Byeon Jae Wook şu an savcılık ofisinden dışarı çıkarılıyor. | Open Subtitles | المُدعي العام بيون جاي ووك استخدمَ أساليبًا وحشية للغاية .خلال الاستجواب، ممّا تسّبب في مقتلَ أحد المشتبه بهم |
Evet. Savcı Byeon odadan çıkmamızı emretti. | Open Subtitles | .صحيح .المُدعي بيون أمرنا بشكل مباشرْ بالمغادرة |
savcının çok iyi planlanmış davasını düşüren yeni kanıtın hayaleti | Open Subtitles | شبح الدليل الجديد إضعاف مكانة المُدعي العام في أتم صورة |
- Merhaba, Başsavcı Park'ın ofisinden Şef Park. | Open Subtitles | .مرحبًا، أنا سكرتير المُدعي يانغ .أنا المدعي بارك |
savcılık Etik Yasasının 1. maddesine göre savcılar, kamu yararına çalışan temsilciler olarak... | Open Subtitles | الماده 1 من مُخطط أخلاقيات المُدعي العام تنص على المُدعيين العامين ومُمثلى المصلحة العامة |