Bana öyle suçlu suçlu bakarak kendimi kötü hissettirme lütfen. | Open Subtitles | جولي انت تجعلينني استاء لانك تظهرين هذه النظرة المُذنبة على وجهك. |
Sizi kölesi olarak tutmak için de, suçlu olduğunuza inandırdı sizi. | Open Subtitles | ،وهكذا، أبقتكِ كالعبدة عِندها إنَّها سمحت لكِ أن تُفكري في أنَّكِ المُذنبة |
Her neyse, o pis numaralarını daha önce bana hiç uygulamamış Guillaume'den şüpheleneceğime Suzanne'ın suçlu olduğunu düşünmeyi tercih etmiştim. | Open Subtitles | عمومًا، فضّلت أن أعتقد بأنّ "سوزان" هي المُذنبة على أن أشكّ بـ"غيلوم", الذي لم تكن مخططاته القذرة تستهدفني سابقًا. |
suçlu Mutluluk mu, yoksa sadece suçluluk mu? | Open Subtitles | المُتعة المُذنبة. أو مُذنبة فحسب؟ |
Duydum ki suçlu kişiler oyun seyrederken kimi sahnelerin oynanışındaki ustalıktan, öylesine derinden çarpılırlar ki içlerindeki kötülüğü açığa vururlarmış. | Open Subtitles | المخلوقات المُذنبة تجلس في مسرحيّة لديها... براعة المشهد، مضروبة بشدّة للروح الذين هم الآن... |
Kay Cappuccio'nun "suçlu Mutluluğu". | Open Subtitles | "كاي كابوتشيو) ذات المُتعة المُذنبة)". |
Kay Cappuccio'nun "suçlu Mutluluğu". | Open Subtitles | "كاي كابوتشيو) ذات المُتعة المُذنبة)"... |
- Burada suçlu olan ben değilim. | Open Subtitles | -إنيّ لستُ المُذنبة هنا! |