Bunu yaparken de yanlışlıkla kahveyi asıl silahlı adamın üzerine döktü. | Open Subtitles | لكن بينما هو عَمِلَ ذلك، ضَربَ قهوته في الرجل المُسلَّحِ الفعليِ، |
Roz'u kenara itip silahlı adamın üzerine sıcak kahve dökmüş. | Open Subtitles | وبعد ذلك رَمى قهوتَه الحارةَ على الرجل المُسلَّحِ. |
Dedektiflerin baş şefi Leland Stottlemeyer'ı Pazartesi günü vuran ve yaralayan silahlı haydutu yakalamak için tüm şehirde uğraşlar sürüyor. | Open Subtitles | أي مطاردة citywide تَستمرُّ اليوم للرجل المُسلَّحِ الذي ضَربَ ونائب الرئيسِ المجروحِ المخبرون، ليلند stottlemeyer يوم الإثنين. |