Bu proje şehrin karanlık bölgesi için bir umut ışığıdır | Open Subtitles | أيها السادة، هذا الإستثمار سيكون المنارة المضيئة في بلدتنا المُظلمة. |
karanlık çağlarda iblislerin ruhları kitaplara hapsedilirdi. | Open Subtitles | في العصور المُظلمة ، بعض أرواح الشياطين كانت تُحبس في بعض المُجلّدات |
Endişeliyken karanlık ve korunaklı bir ortam ararım. | Open Subtitles | هناك شيء حول السلامةِ، البيئة المحمية المُظلمة. |
İdarenin üzerinde Kara bulutlar var. | Open Subtitles | تَبْدو الغيمةُ المُظلمة مُعَلّقَ على هذه الإدارةِ |
Çekin şunu gözümün önünden. Kara hücrelerden birine atın. | Open Subtitles | أخرجوه بمنأى عن بصري، ألقوه في إحدى الزنزانات المُظلمة |
Lâkin hâlâ geceleri, annem için ağlar, hasır yatağımdan uzakta, meşum ormanda gözyaşlarına boğulurum. | Open Subtitles | لكني لا زلتُ في الليل أنحبُ على أمي عائمةٌ في نهرٍ من الدموع تحت سريري القشي الى الغابات المُظلمة |
"karanlık Çağlar" olarak anılan zaman dilimlerine liderlik ederek, | Open Subtitles | إداء إلى مثل هذه الفتراتِ السعيدةِ كالعصور المُظلمة |
Görünüşe göre senin hatun tekrar karanlık tarafa geçmiş. | Open Subtitles | يبدو أنّ فتاتكَ عادت إلى الحياة المُظلمة |
Cribbagelar gitmişti, doğru ama hala karavan parkını yöneten karanlık, şeytani gücü unutmamalıydık. | Open Subtitles | الكريباج انتهينا صدقا لكن دعنا لا نَنْسي القوة الشرّيرة المُظلمة لا زالَ قواعد المتنزه القافلةَ. |
O zamandan beri de karanlık köşeler bulup duruyoruz. | Open Subtitles | ومذاك الحين باتت الجوانب المُظلمة ما تُثير إهتمامنا. |
İnternetin karanlık sayfalarında, söylenenlere rağmen... ben doğumduğumda, iki ebeveynimde tamamen Amerikan vatandaşıydı. | Open Subtitles | على الرغم مِما يقالُ في بعضِ الزوايا المُظلمة في الإنترنتِ، عندما كنت صغيرا، كلا أبويّ كانا مواطنين أمريكيين بالكامل |
karanlık, korkunç ormanlara dalmak mı istiyorsun yani? | Open Subtitles | إذن أنتِ ترغبين بالمُغامرة في الغابة المُظلمة والمُخيفة؟ |
Belki de sırrı karanlık çağlarla ilgilidir. | Open Subtitles | ربّما سرّها الكبير له علاقة بالعُصور المُظلمة. |
Bu gelişme, karanlık kentimizde aydınlığın işareti. | Open Subtitles | هذا الإستثمار سيكون المنارة المضيئة في بلدتنا المُظلمة. |
Çünkü karanlık maddeden daha büyük ve çözülmemiş bir gizem vardır. | Open Subtitles | مما هو موجودٌ فعلاً. لأنه لا زال هناك لُغزٌ غير محلول اكبرمن المادة المُظلمة |
Cennetteki Baba'mız bizi daha önce de karanlık anlara sevk ettin. | Open Subtitles | يا إلهائنا العزيز، لقد نصرتنا خلال الأوقات المُظلمة سابقاً، |
Vücutlarımız içinde ışıldayan tanrının ta kendisidir ki o Afrika'nın en karanlık ormanlarında da ışıldar. | Open Subtitles | نفس الرب الذي يُشرق بداخل أجسادنا يُشرق في الغابات المُظلمة في أفريقيا |
Hepinizin karanlık, yaramaz kalplerini cezbedebiliyorum ama siz, Dedektif; cazibeme karşı bağışıklı gibisin. | Open Subtitles | أنا أقوم بمُناشدة القلوب المؤذية المُظلمة التى بداخلكم ولكن أنتٍ أيتها المُحققة ، تبدين مُحصنة ضد سحرى هذا |
Ona "Kara enerji" diyoruz fakat bu isim de "Kara madde" gibi yalnızca bilgisizliğimizden verdiğimiz bir kod adıdır. | Open Subtitles | بهذه القوة المجهولة و التي نُطلِقُ عليها الطاقة المُظلمة. مع هذ الإسم الشبيه بالمادة المظلمة |
Bu turnuvalar hackerler ve Kara site trollerinin buluşma noktası olabiliyor. | Open Subtitles | هذه الدورات يُمكن أن تكون جنّة للمُخترقين، ومُتصفحي المواقع المُظلمة. |
Ben hala Kara suları... hissedebiliyorum. | Open Subtitles | أنا لا أزال أشعر بالمياة المُظلمة |
O meşum ormanda kimle karşılaştın? | Open Subtitles | من لاقيتِ في الغابات المُظلمة ؟ |