Benim için çalıştı. Sonra birden, bir çeşit... terapist şeyi oldu. | Open Subtitles | لذا مُجدداً ، كان لدىّ شيئاً ما نحو المُعالجة |
Araştırmamı istediğin terapist, Myra Cohen. | Open Subtitles | المُعالجة التي سألتني عنها (مايرا كوهين). |
Salak terapist. | Open Subtitles | المُعالجة الغبية |
Stanford sana Jaclyn Blackstone'dan bahsetti ve sana, eskiden, şu an ölü olan bir terapistle görüştüğünü söyledi. | Open Subtitles | إذًا، (ستانفورد) أحالوا (جاكلين بلاكستون) لك، وقالت لك أنها كانت ترى المُعالجة التي توفيت. -? |
Jaclyn'le isteğim üzerine seans yapan bir terapist kendisi. | Open Subtitles | المُعالجة التي كانت ترى (جاكلين) بناءًا على طلبي. |