Kalite kontrolü, onay mühürü. Bilirsiniz, her zamanki işler. | Open Subtitles | فحص الجودة، ختم الموافقة، كما تعرف المُعتاد. |
Ama bugün her zamanki formatımın dışına çıkacağım ve size planlardan söz edeceğim. | Open Subtitles | لكن اليوم. سوف أتنحي عن أسلوبي المُعتاد وأتحدث معكم حول موضوع التخطيط |
Şimdi ya bunları sağlam bir yerlere bağlamama yardım edersin ya da her zamanki tarife. | Open Subtitles | الآن ستساعدني على ربط هذهبشيءثابت،وإلا.. المُعتاد. |
Her zamankinden daha fazla içtiği için annemin korktuğu zamanı hep bilirdim. | Open Subtitles | أعرف دائماً متى تكون أُمّى خائفة . لأنها شربت أكثر من المُعتاد |
Shirley, 1800'lerden beri eyalette idam edilecek ilk kadın olacak, yani her zamankinden daha çok ağzımıza sıçılacak. | Open Subtitles | شيرلي هيَ أوَّل امرأَة تُعدَم في الوِلايَة مُنذُ العام 1800 و شيءٍ مِن هذا لِذا سنَتَلَقى نَقداً أكثَرَ مِنَ المُعتاد |
Durduramayız. Bu sadece hayatın rotasını normalden daha çabuk izleyişi. | Open Subtitles | لن نفعل، إن الحياة فقط تأخذ مسارها أسرع من المُعتاد. |
Senin Olağan eşkiyalardan. | Open Subtitles | رجلك العنيف المُعتاد. |
Standart protokol dışındaki tüm toksik testlerini yaptım. | Open Subtitles | أجريتُ كلّ فحص للسموم بخارج البروتوكول المُعتاد. |
Bir gün, her zamanki gibi yürüyüşe çıktığında, park yerinden yaklaşık 1,5 kilometre ilerisinde Bay Schorr'un yerde yattığını gördü. | Open Subtitles | كانت على طريقها المُعتاد على بُعد مِيِل عن موقف السيارات عندما رأت السيّد ? |
Her zamanki gibi çalışın, her zamanki gibi. | Open Subtitles | قوموا بعملكم المُعتاد فحسب، عملكم المُعتاد. |
Tabii, ama her zamanki gibi. | Open Subtitles | بالتأكيد، لكن ليسَ كغير المُعتاد |
Bayıldıklarını sanacaklar. Her zamanki iş. | Open Subtitles | أظن أنهن فاقدين الوعي ، كما المُعتاد. |
her zamanki yerde buluşalım. | Open Subtitles | .نلتقي في الثامنة في المكان المُعتاد |
Beklettiğim için üzgünüm, her zamankinden daha meşguldüm. | Open Subtitles | أنا آسف لجعلك تنتظر لفترة طويلة نحن مُنشغلين أكثر من المُعتاد |
Her zamankinden daha çok. | Open Subtitles | أكثرُ من المُعتاد |
Her zamankinden farklı değil. | Open Subtitles | -ليس أكثر من المُعتاد . |
Bu açıklama normalden kısaydı. | Open Subtitles | حسناً ، هذا التوضيح كان أقصر من المُعتاد |
Yorgun hissetmiyorum diyemem ama normalden farklı bir durum yok. | Open Subtitles | لا يمكنني أن أقسم على عدم الشعور بالتعب لكن لا شئ خارج إطار المُعتاد |
Bu akşam normalden de keyiflisin. | Open Subtitles | أنت فى مزاج مُتقلب أكثر من المُعتاد الليلة |
Dişi aslanların sürü olmadan dolaşmaları pek de Olağan değildir. | Open Subtitles | من غير المُعتاد لللبؤة أن لا تكون بدون زمرة. (زمرة تعني مجموعة) |
Olağan bir kat numarası değil. | Open Subtitles | ليس هذا هو طابقنا المُعتاد |
Standart askeri düzende uçmuyorlar. | Open Subtitles | لا يطيرون بالأسلوب العسكري المُعتاد |