Ama gerçek hayatta doğru tarafı seçmeniz daha da fazla önemlidir. | Open Subtitles | لكن و في الحياة الواقعية , يكون من المُهم أكثر أن تقفي على الجانب الصحيح |
Ama kenid sesini tanımak... önemlidir... ve yüzünün şeklini. | Open Subtitles | و لكن ربما أنه لمن المُهم أن نتعرّف على صوت صوتك. و شكل وجهك الخاص. |
Oradan da Amerika'ya uçarsınız. Uçmanız önemlidir çünkü eğer tekneyle gelirseniz sizi geri yollayabilirler. | Open Subtitles | من المُهم أن تأتي بالطائرة، لأنّ لو أتيت عن طريق القوارب، فإنّ بإمكانهم إعادتك. |
Pek bir gerekliliGini görmüyorum. Ne önemi var ki? | Open Subtitles | أنا حقاً لا أرى ما المُهم في ذلك، لِمَ تُتعِب نفسَك؟ |
Ne yapacağımızın önemi yok.Teslimiyet gösterip hayatımızı bağışlamasını dilemeliyiz. | Open Subtitles | لا يُهم مالذي سنفعلهُ، المُهم هو طلب المغفِره، المُهم هو تغير مسار حياتنا |
Bu konuda Önemli olan nokta köpeğinizin dikkati daima size odaklı olmalıdır, bu şekilde köpeğinizi cezbeden şeyler olsa bile. | Open Subtitles | منَ المُهم جداً أن يكون اهتمام كلبَك في جميع الأوقات أن يبقى مُركزاً عليك حتى عندما يُغرى بتلكَ الأشياء |
Afrika'nın temel zayıflıklarının olduğunun kabul edilmesinin önemli olduğunu söylemek isterim. | TED | أريد أن أقول أن المُهم هو الإعتراف بأن لأفريقيا نقاط ضعف أساسية. |
Ebeveynlerin çocukları için mutlu anılar oluşturması önemlidir. | Open Subtitles | من المُهم أن يخلق الآباء لأبنائهم ذكريات سعيدة |
Bu yüzden insanlara yardım etmek önemlidir. | Open Subtitles | لهذا من المُهم التعامل مع الناس |
Dinleyicilerinizin bu tür sanrıların yaygın olduğunu bilmesi önemlidir, ve bunların sadece hayal gücümüz olduğunu unutmamalıyız. | Open Subtitles | من المُهم أن تعلم بأن هذه الأوهام شائعة جداً ولكن يجب أن نتذكر... أنها هذه فقط في مُخيلتنا! |
Bunun ne önemi var? | Open Subtitles | ما الفـرق ، ما المُهم في هذا ؟ |
Onun hayatını kurtaracaksak ne söylediğimizin bir önemi var mı? | Open Subtitles | لايهم الأمر , المُهم أن نُنقذ حياتها؟ |
önemi olan burada olman. | Open Subtitles | الشيء المُهم أنك هنا |
Önemli olan kimsenin yaralanmamış olması. | Open Subtitles | لَم يُصب أحدٌ بأذى وهذا هو الشيء المُهم. |
Önemli olan bundan sonra ne yapacağımız. | Open Subtitles | المُهم هو أن نعرف ما يجب القيام به الآن. |
Yüzümün karartılmasının önemli olduğunu düşünmemin nedeni almış olduğum tehditlerdir. | Open Subtitles | السبب الذي جعلني أشعُر أنهُ من المُهم أن يتمّ حجبي، هو فى الأساس بسبب كُل التهديدات التى تلقيتّها. |
Bunun artık daha önemli olduğunu düşünüyorum çünkü çerçevenin içinde yeni karısı da var. | Open Subtitles | والذي أعتقد أنّ من المُهم الآن أنّ هناك زوجة جديدة في الصورة. |