"الناس السود" - ترجمة من عربي إلى تركي

• Siyahlar
• siyahi insanların
• siyahlara
• Siyahların
• siyah insan
• siyahilerin
• Siyah insanlar
• siyah insanları
• siyah insanların
• Siyahiler bunları
• diğer siyahilerden

Bir cuma akşamı sosyal konutlardan Siyahlar ararsa polis gelmezdi.
الناس السود مِنْ دَعوة المشروعِ ليلة الجمعة، الشرطة لا تَجيءُ.

Neden bu otelde Siyahlar hiç sahneye çıkmazlar?
لماذا لا يعمل الناس السود في هذا الفندق؟

Dünyayı yeniden tasavvur etmek için bir araçtır, öyle bir dünya ki, siyahi insanların özgürce var olabildiği, özgürce yaşayabildiği bir dünya.
هي وسيلة لإعادة تخيل عالم حيث الناس السود يملكون حرية الوجود، وحرية العيش.

Biz kimiz ki, siyahi insanların hangi kelimelerle başa çıkıp çıkamayacağının kararını veriyoruz?
والذي ممكن أن دلي بشهادته لكونه خبيراً فيما يستطيع أو لايستطيع الناس السود تحمّله؟

-Ama siyahlara kimse prim vermiyor. -Kafam çok bozuk.
لكن الناس السود لا يحصلون على أي إئتمان أنا منزعج يا رجل

Büyük planı Siyahların kötü yemek yemeye alışması mı?
هل هى خطتة الجهنمية حتى يأكل الناس السود الطعام الفاسد

Bazen de iki siyah insan albino çocuk yaparlar ya.
أتعلمون بأنه أحيانا 2 من الناس السود قد يرزقون بطفل مبرص

Justin siyahilerin eve bile gelmesini istemez.
جاستن لا يحب وجود الناس السود في المنزل.

- Siyah insanlar tazminat alıyor.
اذا حصل الناس السود على الاموال فـ لن تكون عبارة عن تعويضات

kim siyah insanları arkadaşı olarak isterse, bana mı söyledin?
الذي يريد الناس السود كأصدقاء تخبرني؟

Benim söylediğim, siyah insanların yalan söylemeyi bırakması lazım.
ما اريد قوله ، ان على الناس السود ان يكفوا عن الكذب

Siyahiler bunları hep biliyordu.
لما عرفوهُ الناس السود.

O.J. diğer siyahilerden elinden geldiğince hızlı uzaklaşabilmenin bir sembolü.
أعنين (أو جي) يعتبر رمزاً لكونه أبعد الناس السود من المعاناة القوية بأقصى مايستطيع.

Bu hayatta sık sık karşılaşacağın birşey şu kıçı kırık Siyahlar.
شيء واحد أنت ذاهِب إلى بشكل ثابت يَجِبُ أَنْ يَتعاملَ معه في حياتِكَ، والذي يُكْسَرُ حمارَ الناس السود.

Ne yani, Siyahlar okumayı öğrenince hepimiz aynı sonuca mı varıyoruz?
ماذا ؟ الناس السود يتعلمون كيف يقرأون وجميعنا نحصل على نفس الخاتمة ؟

Biz siyahi insanların yaşadığını ve geliştiğini hayal ediyoruz.
نتصور الناس السود يعيشون ويزدهرون

Cebimde hala fotoğrafını saklıyorum çünkü bana önceden gelen siyahi insanların sıkıntılarını hatırlatıyor ve bana yol gösteriyor.
أنا أحتفظ بصورة له في الواقع ...في جيبي فقط من أجل أن تذكرني بصراعات الناس السود ...الذين سبقونا و

(Alkışlar) Buna ihtiyacımız var çünkü küresel gerçeklik siyahi insanların günümüzdeki zorlayıcı meselelerin çoğunda her türlü eşitsizliğe maruz kaldığıdır.
(تصفيق) نحن بحاجة لهذا لأن الواقع العالمي هو أن الناس السود يخضعون لجميع أوجه المفارقات في أغلب مشاكلنا وأكثرها تحديًا في يومنا الحالي.

Baban siyahlara karşı hiç düşmanca duygular dile getirdi mi?
هل أظهر والدك أي نوع من العداء تجاه الناس السود من قبل؟

Alnımda "Siyahların Ulusal Sözcüsü" mü yazıyor?
هل لدي طابع على جبهتي يقول المتحدث الرسمي عن حالة الناس السود ؟

Bu, sokağın aşağısındaki siyah insanların... komşumuz siyah insan olmadan önceydi, tamam mı?
قبل ان يكون الناس السود اسفلالشارع... اصبح الناس السود في الباب - المجاور .

Ama bunlar siyahilerin hep bildiği şeylerdi.
لكن، هذا مايعرفهُ الناس السود دائماً.

Dünya üzerideki bütün Siyah insanlar bunun için Hollanda'ya şükran duyuyor.
الناس السود في جميع انحاء العالم سيكونون شاكرين للابد للهولندين على ذلك

Yani,tüm siyah insanları severim,bilirsin.
أحب جميع الناس السود أتعلمين

siyah insanların üç şey hakkında gerçeği söylemeleri gerekir.
هناك ثلاث اشياء على الناس السود قول الحقيقة فيها :