Ve insanların sana bakmasını da umursamıyorsun Sadece bir saniye sürüyor sonra gitmiş oluyorsun. | Open Subtitles | و لا يهمك أن يحدق الناس بك لثانية لأنك سترحلين |
Bak nasıl düşündüğünü bilmiyorum ama hepsini kötü ilan etmek insanların sana yaptığından farklı değil. | Open Subtitles | اسمع، لا أعرف إلام ترمي. لكن أن تصفهم جميعاً بالسوء ليس أحسن مما فعله الناس بك. |
Öyle yapsan işler çok daha kolay olur halbuki. İnsanların sana güvenmemesine alışkın olmalısın. | Open Subtitles | -لا بدّ أنّكَ اعتدتَ على عدم ثقة الناس بك |
Böyle olmaya devam edersen İnsanlar seni iyi biri ile karıştırabilir. | Open Subtitles | عندما تستمر في ذلك، ربما سيخطيء الناس بك كواحدٍ من الأخيار. |
O arada ise insanlar seni tanımaya başlar ve tanıdıklarında seni seveceklerdir. | Open Subtitles | ستزداد معرفة الناس بك, و عندما يعرفوك سيحبوك, |
Bana ne olduğu umurunda değil. Tek derdin insanların senin hakkında ne düşündüğü. | Open Subtitles | أنت لا يهمك ما حدث لي بل ما يظنه الناس بك فحسب |
Sen hep insanların senin hakkında ne düşündüğünden endişe ediyordun ve şimdi zihin okuyabiliyorsun. | Open Subtitles | - أنت كنت قلقاً حيال ما يظنه , الناس بك و الآن أنت تقرأ الأفكار |
Bir de... İnsanların sana inanmaması nasıl bir duygudur bilirim. | Open Subtitles | أدري شعور عدم ثقة الناس بك |
Buna devam edersen insanlar seni iyilerden biri sanabilir. | Open Subtitles | عندما تستمر في ذلك، ربما سيخطيء الناس بك كواحدٍ من الأخيار. |
İnsanlar seni Michael Jackson'la karıştırmadı mı? | Open Subtitles | هل إخطأ الناس بك وبين مايكل جاكسون ؟ |
Zil çaldığında ve o daracık koridorlar dolup taştığında gürültüler arttığında ve insanlar seni iterken sanki camdan atlayıp kaçacak gibi duruyordun. | Open Subtitles | عندما يدقّ الجرس، و تمتلي تلك الطرقات الضيّقة، تعلو الضوضاء، و يصطدم الناس بك كنت تبدو و كأنه بوسعك القفز من النافذة و الهرب بعيداً! |
Nick, bu dava insanların senin hakkında ne düşündükleriyle ilgili. | Open Subtitles | نيك)، هذه القضية مبنية) على تفكير الناس بك |