Sanırım insanların şeffaflık ve gizlilik dengesi arasında haklı kaygıları var. | TED | واعتقد ان الناس لهم مخاوف مشروعه حول التوازن بين الشفافيه و السريه. |
İyi insanların psikolojisini inceliyorum ve alanımdaki araştırmalar, çoğumuzun iyi bir insan gibi hissetmek ve iyi bir insan gibi görünmek konusuyla derinden ilgilendiğini gösteriyor. | TED | وأدرس علم نفس الأشخاص الجيدين، وإشارت الأبحاث في مجال عملي بأن الكثيرون يهتمون بعمق حول إحساسهم بأنهم أشخاص جيدين ورؤية الناس لهم كأشخاص صالحين وجيدين |
İnsanların herkes hakkında her şeyi bilmeye hakları var. | Open Subtitles | انظر الناس لهم الحق ان يعرفوا كل شيء عن كل الناس |
Seni sinir eden bu küçük huyları insanlar nerden kazanır bilir misin. | Open Subtitles | أنتم تعرفون أن هناك بعض من الناس لهم بعض العادات |
Sizce bazı insanlar hiç tanımadıkları kişilerin evine gelip, ...onların geçmişlerini deşme hakkını kendilerinde nasıl buluyorlar? | Open Subtitles | لما هذا ؟ هل تعتقدي , فقط لشعور الناس لهم الحق بدخول منزل غريب كليا |
Bu işe el atmalıyım! Bu insanların hakları var! | Open Subtitles | ،مهلاً ، عليّ الإنخراط بهذا هؤلاء الناس لهم حقوق |
İnsanların mutlu olmaya hakları var. | Open Subtitles | كل الناس لهم الحق في الذهاب أينما يكونوا سعداء |
İnsanların acılarını kendileri yaşama hakları var, kendilerini iyileştirme hakları. | Open Subtitles | الناس لهم الحق في العيش مع الامهم بطريقتهم الخاصة و بعلاج أنفسهم |
Burası Amerika. Bu ülkede insanların ailelerini görmeye hakkı var. | Open Subtitles | هذه أمريكا، وفي هذه الدولة الناس لهم الحق بأن يروا عائلاتهم |
Çünkü, bilirsin işte, diğer insanların onlarla ilgili algısı canlarını yakıyordu. | Open Subtitles | لأنهم كانوا يتألمون من ذلك من نظرة الناس لهم |
- Elimizde bir yığın olan ancak insanların ihtiyaç duyduğunda hiç olmayan kapları mı diyorsun? | Open Subtitles | يا إلهي، الذين كان لدينا كم هائل منهم ولكن بطريقة ما وعند احتياج الناس لهم لم يعودوا موجودين؟ |
Bu insanların farklı ihtiyaçları var. | TED | هؤلاء الناس لهم احتياجات مختلفة. |
Sanırım bazı insanların tuhaf dekorasyon zevkleri var. | Open Subtitles | اعتقد ان بعض الناس لهم زوق غريب |
Ama insanların farklı damak lezzetleri var. | Open Subtitles | لكن العديد من الناس لهم أذواق مختلفة |
Bence insanların bilmeye hakkı var. | Open Subtitles | أعتقد أن الناس لهم الحق فى المعرفة. |
İnsanların dinleyeceği kişilerle. | Open Subtitles | الأشخاص الذين يستمعون الناس لهم |
- Böyle şeylere insanların en çok Muhtaç olduğu zamanlar şu an. | Open Subtitles | الآن هو الوقت الذي يحتاج الناس لهم أكثر من غيرهم. انظر... |
Ne diyorlar ki insanlar onlara oy veriyor? | Open Subtitles | و يصوت الناس لهم |
Ve insanlar onlara bakıp hayran olurken benim fiziğimin mikroskobik bir parçasına hayranlık duyuyorlar. | Open Subtitles | و شيء من كيان (باري غلابرمان) بداخلهن و هذا عندما ينظر الناس لهم و يعجبون بهم فسوف يعجبون |
İnsanlar istediklerini düşünebilir. | Open Subtitles | الناس لهم حرية أرائهم الشخصية أيّها العميل (غيبز). |