İnsanlar için bir yer inşa etmek iyi bir şeydir. | TED | لكن وكما تعلمون، تشييد مبنى كمكان من أجل الناس هو أمر جيد. |
Bu insanlar için et hassas bir konu ve hayvanı kesmekten sorumlu savaşçılar ziyafet için çok sabırsızlar. | Open Subtitles | اللحوم لهؤلاء الناس هو من أطايب الطعام , و المحاربين المسؤول عن ذبح كانت الحيوانات حريصة على بدء العيد الخاصة بهم. |
Bilirsin insanların sevdiği bir şey varsa o da... bedavaya çalışmaktır. | Open Subtitles | حسنا انتي تعرفين ما يريده الناس هو الحب هذا يعمل بالمجان |
Çünkü politikacılar insanların isteklerini karşılamaya çalışır. Her zaman başarılı olamayabilirler, fakat denerler. | TED | لأن ما يريده الناس هو ما حاول فعله السياسيون، لا ينجحون دوماً ولكن يحاولون ويصلون |
Doğru ama insanları korkutmak işin en eğlenceli taraflarından biri. | Open Subtitles | صحيح، لكن تخويف الناس هو جزء مهم من المتعة ايضاً |
Herkesin işi kendini ilgilendirir. | Open Subtitles | اسمع ,كالاهان,ما يقوم به الناس هو من شأنهم الخاص |
Ama şimdi anlıyorum ki onu karanlık ve zalim yapan tek şey senin gibi insanlar. | Open Subtitles | و لكنني الأن اري ان الشيء الوحيد المظلم و القاسي في الناس هو انت |
Ama şimdi anlıyorum ki onu karanlık ve zalim yapan tek şey senin gibi insanlar. | Open Subtitles | و لكنني الأن اري ان الشيء الوحيد المظلم و القاسي في الناس هو انت |
Sakın kimseye güvenmeyin. İnsanlar mücadeleye devam edebilmek için herşeyi yapabilirler. | Open Subtitles | هناك ما يجب أن أقوله لكم عن الناس هو أنهم مستعدون لفعل أي شيء ليحيوا |
İnsanlar mücadeleye devam edebilmek için herşeyi yapabilirler. - Sağol Mac. | Open Subtitles | هناك ما يجب أن أقوله لكم عن الناس هو أنهم مستعدون لفعل أي شيء ليحيوا |
İnsanlar sırlarını açıklamanın verdiği rahatlığı unutmuşlar. | Open Subtitles | الشئ الذي ينساه الناس هو الشعور الجيد الذي يشعرون به عند البوح بالسر |
O evsiz adama ismini, gününün nasıl geçtiğini soracağım, çünkü bazen insanların tek istediği insan olmaktır. | TED | سأسأل ذاك المشرد عن اسمه، وكيف كان يومه، لأن أحيانا كلما يريده الناس هو الإنسانية. |
Ama sonra insanların aslında hiçbir şey yapmamayı istediklerini anlamaya başladım -- müdahale etmemeyi, durumu değiştirmemeyi, çözüm bulmamayı. | TED | ولكن بعدها فهمت ان ما أراده الناس هو في الحقيقة عدم فعل اي شئ ـ ـ عدم التدخل، عدم تغيير الوضع الراهن، عدم ايجاد حل، |
İnsanların ilk yapacağı şey kitapların içinde arama yapmanızı sağlayan kitap okuyucu programlar olacaktır, bu eğlenceli birşey. | TED | بعض الامور الاولى التي يفعلها الناس هو أن يصنعوا قارئ كتب يمكنك من البحث داخل الكتب, و هذا ممتع |
Tek istediğim insanların bana başkalarına davrandıkları gibi davranmaları acımaları değil. | Open Subtitles | كل ماأردته من الناس هو أن يعاملونى كأى شخص عادى بدلاً من أن يشفقوا على |
kesinlikle. insanların düşüncelerini okumak ve kontrol etmek gerçek bir ninja sırrıdır. | Open Subtitles | بالضبط. لتقرأ وتسيطر على عقول الناس هو سرّ إستراتيجية النينجا. |
Bütün bu insanları zehirleyen her ne ise, yiyeceklerin içerisinde. | Open Subtitles | كل ما هو التسمم كل الناس , هو في الطعام. |
İnsanları projeye katılmaya teşvik eden şey merak bence. | TED | اظن انه فضول الناس هو ما يحفزهم للحضور الى المشاريع. |
İnsanları şok ederek değişime zorlamak yerine, onlara dönüşümsel değişim hakkında eğitim vermek değişim uygulamak için her zaman daha iyi bir yoldur. | TED | الآن أنا أعلم أن تعليم الناس هو تغيير انتقالي بدلًا من صدمهم بالتغيير هو دائما وسيلة أفضل لتنفيذ التغيير |
Çoğu insanın bilmediği şey ise kapalı bir alandaki havanın %12 ile %75'i arasındaki bir oranı oluşturuyorsa aynı zamanda patlayıcıdır. | Open Subtitles | ولكن مالا يعرفه معظم الناس هو أنه حين يكون مضغوطاً في إسطوانات مع وجود مصدر قريب للهب وتصادم قوي فسينفجر بقوة |
Herkesin daha çok reddetmesi... | Open Subtitles | ما يحتاجه الناس هو القليل من إنكار الأشياء. |