Zamanın %47'sinde, insanlar o an asıl yaptıkları şeyden başka bir şey düşünüyorlar. | TED | سبعة وأربعون في المائة من الوقت، الناس يفكرون في شيء آخر غير ما يفعلونه حاليا. |
Ve ortaya çıktı ki, insanlar, şehirler için bu sorunun cevabını uzun zamandır düşünüyormuş. | TED | كما اتضح، هذا سؤال كان الناس يفكرون فيه لفترة طويلة حول المدن. |
Çoğu insanlar öncelikle yardim kavramını düşünür, siradan yapılan bir kibarlık hareketleri, | TED | الكثير من الناس يفكرون فيه اصلا في المقام الاول من منطلق الاحسان اعمال عشوائية من الطيبة |
İnsanların bu tür hikayeleri takas etmek zorunda olup olmadıklarını bilmiyorum | Open Subtitles | أو ما إذا كان الناس يفكرون بمقايضة تلك النوعية من القصص |
İnsanların eski sevgilimin senin gibi birisiyle yiyiştiğini düşünmesini istemiyorum. | Open Subtitles | لا أحب الناس يفكرون بعشيقي السابق يغازل مع شخص مثلك. |
Belki insanlar senin hakkında farklı düşünüyor. Bunlar kafa karıştırır. | Open Subtitles | الناس يفكرون بك ربما بشكل مختلف هذا محير |
Babam, uçakların gürültüsünden tv de bahsedince, insanlar rahatsız olmaya başladı. | Open Subtitles | وعندما جلب أب الضجة للتلفاز بدأ الناس يفكرون مرة أخرى |
Bazı insanlar böyledir. Büyük düşünürler. | Open Subtitles | . بعض الناس يفكرون هكذا . يفكرون بالأشياء الكبيرة |
İnsanlar hep bizim hep şehir dışında yaşarken nasıl da sağlıklı olduğumuzu düşünüyorlar ama su olması gerektiği kadar iyi değil. | Open Subtitles | الناس يفكرون دائماً بمدى صحتنا, لأننا نعيش في الريف ولكن المياه ليست صحية كما ينبغي لها |
İnsanlar bazı sebeplerden ötürü senden hoşlanmamın garip olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | إن الناس يفكرون بأن ذلك غريب أني معجبٌ بكِ لأيّ سببٍ ما. |
İnsanlar annemin çok çetin ceviz olduğunu düşünürlerdi, ama aslında o sokak köpeklerine bile üzülürdü. | Open Subtitles | الناس يفكرون بان امي صعبه لكن الحقيقه هي هي اعتادت ان تبكي خلال اعلانات طعام الكلاب |
Genelde insanlar düğün günlerini ya da tatillerinden birini düşünürler. | Open Subtitles | بعض الناس يفكرون في يوم زواجهم، أو في مكان عطلتهم المفضّل. |
İnsanlar sanki bir şekilde bir sihrim olduğunu düşünüyorlar. | Open Subtitles | ...هؤولاء الناس يفكرون بأنه لدي نوع من الخيال الرائع |
İnsanlar ev turunun bugün olduğunu sanıyor. | Open Subtitles | الناس يفكرون بالمنازل المفتوحة اليوم |
Bilgisayarlar düşünmez ama insanlar düşünür. | Open Subtitles | الحواسيب لا تفكر، الناس يفكرون. |
İnsanlar bu hayat saçmalığına çok kafa yoruyor. | Open Subtitles | الناس يفكرون بتعمق في تفاهات الحياة |
İnsanlar iyi ve kötü üzerinden düşünüyor oysa hepimizin gerçek düşmanı zamandır. | Open Subtitles | الناس يفكرون في مصطلحات، الخير و الشر |
Bu insanların konuşma ve hitaplarında bu şekilde uzamsal terimler kullanmalarının bir izi. | TED | وهذا من بقايا الزمن حين كان الناس يفكرون بفن الخطابة والبلاغة في هذه الأنواع من الحيثية المكانية |
İnsanların üzerinde düşünmesini istediğim şey ise bütün bunların atom atom inşa edilmek zorunda kaldığıdır. | Open Subtitles | لكن ما أحب أن أجعل الناس يفكرون به هو أن كل هذا . كان لا بد أن يبنى ذرة بذرة |
Görünüşe göre diğer insanların düşündüğünü söylemişim. | Open Subtitles | من الواضح اني قلت ما كان الناس يفكرون فيه |