Ve bunu yapabilmemizin sebebi de şu anda gelişmekte olan ve katkılı imalat veya 3 boyutlu (3D) baskı dediğimiz teknolojidir. | TED | والسبب في ذلك هو من خلال التكنولوجيا الناشئة التي تسمى التصنيع المضاف أو الطابعة ثلاثية الابعاد |
Özellikle gelişmekte olan piyasalarda insanlar arasında büyüyen bir şüphe var, şimdi insanlar inanıyorlar ki, demokrasi, ekonomik büyüme için bir ön koşul olarak görülmüyor. | TED | بالتحديد هنالك شك متزايد حول الناس في دول الاسواق الناشئة حيث يعتقد الناس الان بأن الدمقراطية لا يجب ان ينظر لها كشرط اساسي للنمو الاقتصادي |
Her iki proje gelişmekte olan ülkelerde, biri Etiyopya diğeri Tunus'ta. | TED | كلا المشروعان في البلدان الناشئة واحد في إثيوبيا، وواحد آخر في تونس. |
Bu zamanın içinde öyle bir dakikaydi ki bütün yeni başlayanlar oturup düşünmek zorunda kaldılar ve ne olabilecekleri konusunda oldukça heyecanlandılar. | TED | اذاً هي لحظة من الوقت حيث كان على هذه الشركات الناشئة الجلوس والتفكير ولقد شعروا بحماس حيال ما يمكنهم ان يكونوا عليه |
Ancak, bu olay Batı dünyasında bu ortaya çıkan siber silahlar konusunda büyüyen endişeyi gözler önüne seriyor. | TED | ومع ذلك ، تكشف هذه الحلقة القلق المتنامي في العالم الغربي فيما يتعلق بهذه الأسلحة الإلكترونية الناشئة. |
Ama en sonunda düşünerek mantığıma oturttum. Belki bu benim kendimi sunuş şeklimle alakalı, belki de sadece start-up'ıma özgü bir şeydir. | TED | لكن في النهاية بررتها ظناً أنه يمكن أن يكون لهذا علاقة بطريقتي في تقديم نفسي أو أنه فقط شيء مميز لشركتي الناشئة. |
Benim görme etiğim, gelişen ekonomileri ve uluslararası ilişkileri kapsayan 25 yıllık muhabirlik kariyerimde gelişti. | TED | أخلاقيات رؤيتي مستوحاة من العمل 25 عامًا كمراسلة تغطي الاقتصادات الناشئة والعلاقات الدولية. |
Ancak genç şirketler bu kadar mükemmel ise neden bir çoğu başarısız oluyor? | TED | و لكن إذا كان التنظيم للشركة الناشئة ممتاز، لماذا يفشل الكثير منها؟ |
gelişmekte olan ülkelerin, gelişmiş ülkelerle aynı oranda büyümesi gerekmiyor. | TED | والبلدان في الدول الناشئة لا تحتاج أن تنمو لتبلغ نفس مستوى البلدان المتقدمة. |
gelişmekte olan ülkelerin siyasi belirsizlik yaşamamak için ekonomik büyümeyi sağlamaya devam etmeye ihtiyaçları var. | TED | تحتاج الأسواق الناشئة إلى النمو الاقتصادي المستمر حتى لا يكون هناك نوع من عدم الثقة على المستوى السياسي في تلك الدول |
kusursuz teknoloji gibi modern şatafatlı yatırımlar için, gelişmekte olan piyasalarda mikrofinans için veya Brooklyn'deki gibi zanaat fırınları için değil. | TED | ليس الأمر مجرد استثماررائع مثل التكنولوجيا النظيفة أو التمويل الأصغر في الأسواق الناشئة أو المخابز الحرفية في بروكلين. |
Hâlen, gelişmekte olan ülkelerde bir milyardan fazla akıllı telefon var. | TED | ويوجد حالياً أكثر من مليار هاتف ذكي في الأسواق الناشئة. |
Elbette Çin ve diğer gelişmekte olan ekonomiler artık dünyanın fabrikası olmayacak. | TED | بالطبع الصين والاقتصادات الناشئة الأخرى لن تكون مصنع العالم بعد الآن |
yeni üretim devrimi, bu gelişmekte olan ekonomilerin dönüşümünü yerel tüketime güdümlü bir modele doğru hızlandıracak. | TED | ثورة التصنيع الجديدة سوف تسرع عملية الإنتقال لتلك الاقتصادات الناشئة إلى نموذج مرتبط بالاستهلاك المحلي |
İş anlaşmalarım, ithalat-ihracat, ve yeni pazarlar sayesinde... yüksek mevkilerde çok dost edindim. | Open Subtitles | بواسطة التجارة , التوريد و الإستيراد الأسواق الناشئة تدبرت صداقات فى مناصب عالية |
yeni ortaya çıkan hastalıklar, H5N1 ve kuş gribinin ileride karşılaşacaklarımızın habercisi. İstikrarsız bir dünyada yaşıyoruz | TED | وقد جعل الأمراض الناشئة حديثا مثل إنفلونزا الطيور واتش 5 أن 1 مؤشراً غريباً للأمور في المستقبل. |
20 sene önce adını bile duymadığınız, yeni ortaya çıkan bu bulaşıcı hastalıklar da öyle: ebola, lhasa gribi, maymun çiçeği. | TED | ما هذه الأمراض المعدية الناشئة حديثا، الأسماء التي كنت لم يسمع قبل 20 عاماً: قرد الإيبولا، حمى لاسا، والجدري. |
Eğer bu ekiplerin, küçük bir start-up gibi hızlı, esnek ve yaratıcı olmalarını istiyorsak onları yetkilendirmemiz ve özerkleştirmemiz gerekir. | TED | إذا أردنا أن تكون هذه الفرق سريعة ومرنة ومبدعة مثل الشركة الناشئة المصغرة، يجب عليهم أن يكونوا مخولين ومستقلين. |
Columbia İşletme Okulu'nda start-up'lar üzerine öğrenim görmeden önce, beş yıl boyunca kendi start-up'ımı yönetip şirketim için para topladım. | TED | قبل دراستي للشركات الناشئة في كلية كولومبيا لإدارة الأعمال قضيتُ خمس سنوات في إدارة وتنمية أموال شركتي الناشئة |
gelişen ekonomilerde ne olduğu konusunda bir tutarsızlık vardır. | TED | هناك تغارض فيما يحدث اليوم في الأقتصادات الناشئة. |
dış politikaların gelişmesini görürsünüz zaten silahlı kuvvetler bütçelerinin artması durumu meydana gelir dünyanın diğer büyüyen güçlerinde. | TED | بالفعل بدأتم رؤية رؤية تطور السياسات الأجنبية، زيادة الميزانيات العسكرية التي تحدث في القوى الأخرى الناشئة في العالم. |
Daha önce de dediğim gibi; genç şirketler, dünyayı değiştirip daha güzel bir yer haline getirebilir. | TED | كما قلت سابقا، أظن أن الشركات الناشئة تستطيع أن تغير العالم و تجعله مكان افضل. |