Pekala, törenden önce iyi şarap servisi yaparız, ve sonra karşılamada, herkes biraz kaynaştıktan sonra, şişeleri açarız. | Open Subtitles | لذا أفكر بتقديم النبيذ الجيد قبل الزفاف ثم على المأدبة, بعد أن يشعر الجميع بثمالة الخمر نقوم بفتح الخمر الرديء |
Evet. saçma parti işlerinde değiliz, oturup, iyi şarap içip önemli şeylerden bahsetmeyi severiz. | Open Subtitles | أجل. أعني، نحن لسنا من محبي حفلات الفراط وما شابه. نحب أن نجلس، ونشرب بعض النبيذ الجيد |
Bu iyi şarabı pis bir karıda ziyan etmem. | Open Subtitles | أنا لا إضاعة النبيذ الجيد على امرأة لعنة. |
İyi yemekleri, iyi şarabı... kızları, para kazanmayı seven bir adam-- | Open Subtitles | النبيذ الجيد,النساء , صنع المال القتل |
- Güzel şarap mı? | Open Subtitles | النبيذ الجيد ؟ |
Kaliteli şarap içeceğiz, golf oynayacağız nefis yemekler yiyip gezeceğiz ve seni usulüne göre evlendireceğiz mon frere. | Open Subtitles | سنشرب الكثير من النبيذ الجيد وسنلعب بعض الغولف سوف نأكل طعاماً جيداً ، ونستمتع بالمناظر الطبيعية |
Atalarımız mahzende bir kaç iyi şarap saklamış kuzen. | Open Subtitles | أسلافنا تركوا لنا بعض النبيذ الجيد بالكوخ يا إبن العم ... |
İyi şarap güzel bir kadehte içilmeli. | Open Subtitles | النبيذ الجيد يتطلب أكوابا زجاجية |
Paranoya burada iyi şarap gibidir. | Open Subtitles | الذعر هنا مثل النبيذ الجيد |
İyi şarabı ne kadar sevdiğini anımsıyorum. | Open Subtitles | أحببت النبيذ الجيد. سأفعل ذلك. |
Kaliteli şarap hakkında bir teorim var. | Open Subtitles | حسناً لدي نظرية عن النبيذ الجيد والتي هي |
Toby'nin kartları yardım etti ve Kaliteli şarap. | Open Subtitles | أوراق طوبي ساعدت و النبيذ الجيد |