Vay, kesinlikle güzel bir gece. Yıldızlara bakmayı seviyorum. | Open Subtitles | انها بالتأكيد ليلة جميلة، أحبُّ النَظْر إلى النجومِ |
Buraya uzanıp, huzur veren Yıldızlara bakmayı seviyorum. | Open Subtitles | أَحيانا ارقد هنا و نظرة فوق في النجومِ الهادئة |
Yedi yıldız ve yedi taşın sadakati üstüne yemin olsun. | Open Subtitles | أدين بالولاءَ إلى النجومِ السبعة و ألأحجار السبعة |
Bu Kâinat, birçok yıldız gurubundan oluşuyor. | Open Subtitles | يتكون الكون من عِدّة مجموعات من النجومِ... |
Öyleyim. -Taylor Doose. Stars Hollow'un marketçisiyim. | Open Subtitles | نعم، أَنا تايلور دووس، بقال جوفِ النجومِ |
Tüm bu yıldızlar ve cırcırböcekleri varken mi? Burası da karmaşık. | Open Subtitles | بكُلّ تلك النجومِ وتلك الصراصيرِ الغناء، نحن وسط الأشياءَ. |
Bazıları onların yıldızlardan geldiklerini söylüyor. | Open Subtitles | البعض يَقُولونَ بأنّهم جاؤوا مِنْ النجومِ. |
...yıldızları araştırmak, dünyada barış ve özgürlüğü... temin etmek için hayatını ve sağlığını tehlikeye atan cesur adamlar. | Open Subtitles | الرجال الشجعان الذين يُخاطرونَ بحياتهم ويخطون لإسْتِكْشاف النجومِ و تامين السلام الوطيد و الحرية ان العالم قد إنتهى. |
Sonra uzak Yıldızlardaki gecenin şehrine gideceğiz. | Open Subtitles | سَنَذْهبُ إلى مدينةِ النجومِ الليليةِ البعيدةِ |
Bunun yerine yakıp buraya güzel dumanlı bir koku veriyor ve dumanın Yıldızlara dönüştüğü göklere ulaşmasını sağlıyorum. | Open Subtitles | ويُصبحُ رائحة مدخّنة لطيفة هنا , وتَركَ الدخانُ يصعد الى السماءَ حيث يتحوّلُ إلى النجومِ. |
Dur tahmin edeyim, Yıldızlara bakarak tam olarak yerimizi saptadın. | Open Subtitles | دعْني أَحْزرُ، أنت يُمْكِنُ أَنْ تحدّدْ بدقة موقعَنا بضبوطَ بالتَحْديق الى النجومِ. |
En son Yıldızlara böyle baktığım zaman, o da yanımda uzanıyordu. | Open Subtitles | في آخرِ مرةٍ نظرت فيها إلى النجومِ هكذا كانت مُسْتلقِيةً إلى جانِبي. |
Yıldızlara baktığını söylediler. | Open Subtitles | قالَ بأنّه كَانَ يَنْظرُ إلى النجومِ |
- Şu Yıldızlara bak. | Open Subtitles | - يَنْظرُ إلى تلك النجومِ. هَلْ تلك الجوزاءِ؟ |
O yıldız kartlarıyla aranıyor! | Open Subtitles | يقوم بالبحث في خرائطِ النجومِ |
Sözü edilen doğudaki yıldız Sirius'tur, 24 Aralık'ta gece gökyüzündeki en parlak yıldızdır ve Orion kuşağındaki diğer 3 parlak yıldızla aynı hizadadır. | Open Subtitles | هذه النجومِ اللامعةِ الثلاثة في حزامِ الجوزاءَ يَدْعو اليوم ما هم دُعِوا في الأوقاتِ القديمةِ - الملوك الثلاثة. والملوك الثلاثة والنجم الألمع |
O kadar çok yıldız vardı ki. | Open Subtitles | وكان هناك العديد من النجومِ |
-Söylentiye göe Stars Hollow ona.. ..çok küçük gelmiş. | Open Subtitles | إنّ الإشاعةَ بأن جوفِ النجومِ كَانَ صغير جداً لها. |
O yüzden acaba eve gidip 'Dancing with the Stars'ı izleyebilir misin?" diyemedin mi? | Open Subtitles | "لذا ربّما يتعيّن عليكِ العودة إلى البيت و مراقصة النجومِ" |
Işıktan hızlı gitme teknolojisi olmayan her medeniyet yıldızlar arasındaki geniş mesafeleri almak için bu yola başvuracaktır. | Open Subtitles | أيّ حضارة أبطأ من تقنيه الضوء ستَلْجأُ إلى هذا لعُبُور المسافاتِ الواسعةِ بين النجومِ |
Merak etme. Sıcak ateşin önünde oturup, dostlara yıldızlar altında şarkı söyleyecek değilim. | Open Subtitles | لن أغنّي لرفاقٍ تحت النجومِ وأمام نيران دافئة، هذا ليس رونقي. |
Kulağa doğru gelmiyor ama bunu tartışacak kadar yıldızlardan anlamıyorum. | Open Subtitles | هذا لا يَبْدو صحيح، لكن أنا لا أَعْرفُ بما فيه الكفاية حول النجومِ لمُعَارَضَته. |
"uykusuz gecelerimi yıldızları sayarak geçiririm," | Open Subtitles | أقضي الليالي المُؤرقة فيَ عد النجومِ في السماءِ |
Sonra da çok uzaklardaki insanlarla konuştu. Yıldızlardaki insanlarla. | Open Subtitles | تَكلّمَ مع الناسِ الذين يعيشون بعيد، على النجومِ. |