ويكيبيديا

    "النحس" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • uğursuzluk
        
    • Jinx
        
    • Nazar
        
    • Kötü
        
    • The
        
    • uğursuz
        
    • talihsizlik
        
    • Şom
        
    Gergedan işinde bir uğursuzluk olduğunu düşünmeye başladım. Open Subtitles بدأتُ أشعر بأن النحس يلازمنا عندما نحاول اصطياد الكركدن.
    Bana uğursuzluk getirip son sınıftaki fırsatımı da bu şekilde tepmeme sebep olacaksın. Open Subtitles أنت ستجلبي النحس على فرصتي من قضاء هذه السنة الأخيرة على الموضة.
    Mekâna uğursuzluk getirmiş olmalı. Open Subtitles لا بدّ أن تكون قّد جلبت النحس على المكان
    Jinx'in anlamı şu: Şeytanları etrafına toplamışsın. Open Subtitles جلب النحس يعني حصلت على الشيطان وأبوس]؛ [س] نعمة.
    Haklısın. Nazar değdirmek istemem. Open Subtitles انت على حق انا لا اريد جلب النحس على اي شئ
    Gelini düğünden önce gelinlikle görmek uğursuzluk getirir. Open Subtitles إنَّ رؤية فستان العروس قبل الزفاف يجلب النحس
    Hatta o kadar iyi gidiyor ki, bunu söylersem uğursuzluk getiririm diye korkuyorum. Open Subtitles انه عظيم، ريتشارد أَخْشي جَلْب النحس عليه بإخْبارك كيف أصبح جيد
    Evet, haklısın, uğursuzluk getirmek istemem. Open Subtitles انت على حق انا لا اريد جلب النحس على اي شئ
    Ama tüm uğursuzluk getirenlerin en babası evine giren bir kuştur. Open Subtitles ولكنه من اكثر الاشياء التى تجلب النحس علينا وجود طائر في منزلك
    Gayet iyi görünüyorsun. Benim eski numarama uğursuzluk getirme. Open Subtitles تبدين جيدة لا تجلبين النحس على رقمي القديم
    - uğursuzluk getirmeyeyim ama sanırım gayet iyi geçti. Open Subtitles لا اريد ان اجلب النحس له ولكنّ في الواقع اعتقد انّه كان جيّدا
    Hayır, bu konuda konuşarak uğursuzluk getirmeyeceğim bu sefer. Open Subtitles كلاّ، لن أجلب النحس على هذا بالتحدّث عن الأمر.
    Başımıza uğursuzluk getireceksin dostum, bu hiç hoş değil. Open Subtitles أنت تجلب النحس إلينا وهذا ليس رائعاً يا رجل.
    uğursuzluk getirme. Henüz ormandan çıkmış değiliz. Open Subtitles لا تجلبي النحس علينا، فمازلنا نتجول داخل الغابات حتى الآن
    - Normalde uğursuzluk getirmesini istemem ama bizim için bir şey aldım. Open Subtitles في العادة لا أود أن أجلب النحس لأي شئ ولكنّني قمت بإعداد شئٍ لأجلنا
    uğursuzluk getirmeyelim tamam mı? Open Subtitles أنتم. دعونا لا نجلب النحس على هذا، حسناً؟
    uğursuzluk getirmeyi bırak tamam mı? Daha sınava bile girmedim. Open Subtitles توقفي عن الحاق النحس بي فلم أجتز الإختبار بعد
    Bu "Jinx" in temel kuralıdır ve kesinlikle değişmez. Open Subtitles هذه قواعد النحس و هي جادة تماماً
    Ve böyle diyerek acayip Nazar değdiriyorum. Open Subtitles ونجلب النحس إلينا إلى هنا بقولنا ذلك
    Eşinin kazara olan yıkıcı eyleminden dolayı sarsılmıştı ve Kötü talihin evlerine gelebileceğinden korkuyordu. TED لقد أقلقه الفعل التدمير العرضي الذي قامت به زوجته، وخشي أن يحل النحس على منزلهما.
    The Omen açık hava sinemasında oynuyormuş. Open Subtitles فلم نذير النحس سيعرض على طريقه الدرايف (هي شاشه كبيره يقفون عندها السيارات ويعرضون الفلم ويشاهدونه وكل شخص على سيارته)
    uğursuz kuş bu kez savaşın yakın olduğunu haber veriyor. Open Subtitles طائر النحس يُشّعرك أن الحرب قريبة
    Bana sadece talihsizlik ve utanç getiriyorsun. Şimdi git buradan. Open Subtitles لم تسبّب لي إلا النحس والاذلال، والآن اخرج.
    Sanırım ne diyeceğinizi biliyorum ama Şom ağızlılık etmek istemiyorum. Open Subtitles أعتقد أَعْرفُ ماذا ستقولين لَكنِّي لا اريد جْلبُ النحس إليه

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد