kendilerini eksik hissetmezler. Hatta renkleriyle bal arılarını onlar davet ederler. Ve arılar bütün balı kendileri için tutmazlar | TED | بل في الحقيقة، الورود تدعوا نحلات العسل من خلال ألوانها. ولا تحتفظ النحلات بكل العسل لأنفسها. |
Bu arılar çok çok büyükler ve bir o kadar da çirkinler. | Open Subtitles | هذه النحلات أكبر من أكبر سيارة بيوك و أكثر قبحاً منها |
onun hizmetli arıları programın bir parçası halindeler. Bugünlerde, araştırmacılar, bazı arıların maytlarla mücadele edebilme yeteneğine doğaları gereği sahip olduklarını keşfetti böylece bir dizi mayt-karşıtı arı üretebilmek için yola koyuldular. | TED | وقد اكتشف العلماء أن بعض النحلات لديها قدرة طبيعية على مكافحة العت لذا فقد شرعوا بتربية نوع من النحلات المقاومة للعت |
Örneğin, hijyen konusunu çalışıyoruz. Bazı arıların yuvadaki, kolonideki hasta bireyleri tespit edebildiği ve ayıkladığı, böylece koloniyi sağlıklı tutabildiği konusunu. | TED | فدرسنا مثلا نظافته، كيف تتمكن بعض النحلات من تحديد وطرد العناصر المريضة من المستعمرة، والمحافظة على صحتها. |
Bayanlar ve baylar, lütfen, Arılara özgürlük! Arılara özgürlük! | Open Subtitles | سيداتي سادتي أرجوكم حرروا هذه النحلات |
#Bal arılarının sesleri çalıverdi bülbülün canlılığını.# | Open Subtitles | " لقد قامت النحلات بسرقة الرحيق من الأزهار " |
Çünkü sigorta dev arılardan düşen yaşlı hanımları kapsamıyor. | Open Subtitles | لأن التأمين الصحيّ لا يغطّي سقوط المُسنّات من فوق النحلات العملاقة. |
İyi geceler arıcıklar! | Open Subtitles | عمتمّ مساءً، أيتها النحلات |
Buradaki arılar yeni bir kasket teknolojisini test ediyorlar. | Open Subtitles | هذه النحلات تقوم باختبارات تحمّـل تقنـيّـة خوذة جديدة |
arılar bütün gün çiçek özü toplar ve onu midelerinde doğanın en zengin besinlerinden birine dönüştürürler, bal. | Open Subtitles | تجمع النحلات الرحيق طوال اليوم وتحوّله، بواسطة معداتها، إلى واحدٍ من أغنى أغذية الطبيعة، العسل. |
Bu arılar nektardan beslenirken ister istemez erkek organlara dokunup polen topluyorlar ve bunları çiçekten çiçeğe taşıyorlar. | Open Subtitles | بسبب إنشغال هذه النحلات بالتغذي على الرّحيق يقومون بكنس السداة من غير قصد ويجمعون حبوب اللقاح وينقلونها من زهرة لأخرى |
Anlaşılan, arı kostümü içinde çuvallayan... bu yetişkin adam okul kapıcısı. | Open Subtitles | سيداتي سادتي يبدو أن الرجل الكبير فى فريق النحلات |
Birkaç tane arı belgeseli izlemiştim. Anladığıma göre kovandaki bütün arıları kraliçeniz doğurmuyor mu? | Open Subtitles | مما أفهمه , الا تنجب الملكة كل النحلات ؟ |
ilk sepet Tete'nin ailesine gidiyor ve binlerce arı bile beslenmelerine engel olmuyor. | Open Subtitles | السلَّة الاولى تنزل لعائلة تيتي... وحتى آلاف النحلات الغاضبة لا يُمكنها إيقاف الوليمة. |
Şimdi de hecelimpiyatın çok eski bir geleneği olarak arıları salıyoruz. | Open Subtitles | والآن وباتباع تقليد مسابقة التهجئة القديم سنطلق النحلات |
Şimdi ise arıları etkisiz hale getirmek için "Mavi Melekler". | Open Subtitles | والآن لنقي على النحلات الملائكة الزرق |
Bu toplu iğne başı büyüklüğündeki maytlar, genç arıların üzerinde doğru emekler ve kanlarını içerler. | TED | ينقضّ هذا السوس البالغ الصغر على النحلات الصغيرة ويمص دمائها |
Bayanlar ve baylar, lütfen, Arılara özgürlük! | Open Subtitles | سيداتي سادتي، أرجوكم حرروا هذه النحلات |
#Bal arılarının sesleri çalıverdi bülbülün canlılığını.# | Open Subtitles | " لقد قامت النحلات بسرقة الرحيق من الأزهار " |
Dawson arısı dünyadaki en büyük arılardan biridir. | Open Subtitles | نحلة "داوسون"، واحدة من أكبر النحلات في العالم. |
- Tatlı rüyalar arıcıklar. | Open Subtitles | أحلام سعيدة، أيتها النحلات |
Bal, ağacın derinliklerine saklanmış ve yüzlerce Afrika arısı tarafından korunuyor. | Open Subtitles | مُستتر عميقا ً في الشجرة ومحمي من قِبل مئات النحلات الافريقية الغاضبة |