Ben de seninle ilgilendiğimi anladım ve eğer yemin aramıza girecekse ne kadar iyi bir şey olabilir ki? | Open Subtitles | حسناً، أدركتُ أنّني أريد إسعادكَ ولو كان النذر يقف في طريق ذلك فإلى أيّ حدّ قد يكون مناسباً ؟ |
Seni hep seveceğime yemin ediyorum iyi günde ve kötü günde hastalıkta sağlıkta.. | Open Subtitles | النذر أنا أحبك في حسن الأوقات وفي الأوقات العصيبة، في حالة المرض والصحة. |
- Doğrusu, yemin umurumda değil. | Open Subtitles | مرحبا, ما رأيك فى ان انهى نذرى ؟ انا اقصد, بجديه, انا لا اهتم بذلك النذر |
Bir rahip, bekaret yemini ettikten sonra, eğer bunu ihlal ederse, kesinlikle dine karşı bir günah işlemiş olur. | Open Subtitles | يجب عل الكاهن النذر بالعفة وأي انتهاك لهذا النذر سيكون بالتأكيد خطيئة ضد الدين |
Kararının kesin olduğunun ve ettiğin yeminin kutsal olduğunun farkındasın. | Open Subtitles | هل تُدركي أن القرار الذي تتخذيه، دائم. وأن ذلك النذر مُقدس. |
İnancım sarsıldığında yeminimi yenilerim. | Open Subtitles | حتى الآن، الجرح لازال لم يبرأ أجدد النذر كلّما قلّ إيماني. |
- Yeminler de bende. | Open Subtitles | وأنا لديّ النذر. |
Çocuklar, o yemin Barney'yle Robin'in düğün sabahı gerçekleşmişti. | Open Subtitles | يا أولاد القصة خلف هــذا النذر جــرتْ أحداثهــا صبــاح |
Son yemin, son adım senin aşkım. | Open Subtitles | النذر الأخير، الخطوة الأخيرة نحوكِ يا حبي |
Eğer ben yemin etseydim neler söylerdim? | Open Subtitles | ماذا كنت ساقول لو كنت ساقول النذر |
Şu yemin konusunda ciddiyim, biliyorsun. | Open Subtitles | أنا جادّة بشأن هذا النذر كما تعرف |
Dostum, şu yemin meselesine ayak uydurmalısın. | Open Subtitles | يا صاحب ينبغي أن تتعايش مع مسألة النذر |
Her çember için bir yemin. | Open Subtitles | ويتم النذر عن كل دوره |
Ama, Elka, yemin ederim: | Open Subtitles | ولكن، الكا، هذا أنا النذر: |
O bahtsız günde küçük Eren'e bu yemini ettiren aynı öfke onu bir kez daha kışkırtacaktı tüm dünyayı yok etmek için. | Open Subtitles | ( الغضب الشديد نفسُه الذي قاد ( إيرين إلى إبرام ذلك النذر في ذلك اليوم المصيري ...الآن يُحفِّزُه على تدمير العالم بأكمله |
Az bile söyledin. Bana sorarsan yeminin kendi ettiği değerden çok daha fazla bela açtı başımıza. | Open Subtitles | هذا تخفيف للوصف، برأيي هذا النذر سبب عناءً أكثر مما يستحقّ. |
Muhafız, yeminimi bozdum. | Open Subtitles | الوصي، لقد تخلى عن بلدي النذر. |
yeminimi bozdum, Muhafız. | Open Subtitles | الوصي، لقد تخلى عن بلدي النذر. |