ويكيبيديا

    "النزهة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • piknik
        
    • pikniği
        
    • pikniğe
        
    • yürüyüş
        
    • gezi
        
    • piknikte
        
    • piknikten
        
    • pikniğin
        
    • geziye
        
    • gezinti
        
    Unutma çikolatayla kaplanmış çileklerin olmadığı bir piknik, piknik olur mu? Open Subtitles دعنا لا ننسى كيف تكون النزهة من غير خليط الشوكولاته والفراولة؟
    Ailenizle öğle yemeği yediğiniz piknik masası, partnerinizle yaptığınız romantik yürüyüş için pek uygun olmayabilir veya iş arkadaşınızla yapacağınız iş konuşması için. TED لذلك قد لا تكون طاولة النزهة حيث تتناول الغداء مع عائلتك مناسبة للمشي الرومانسي مع شريك أو الحديث مع بعض الزملاء في العمل.
    Öğle yemeğimizi kayalara yakın piknik yerinde yapacağız. Open Subtitles سوف نتناول الغداء اثناء النزهة قريب من الصخور الرائعه
    Onlardan, ilk evimize taşındığımız zaman yıldızların altında yaptığımız pikniği canlandırmalarını istedim. Open Subtitles سلة النزهة تحت النجوم التي لدينا منذ أول يوم إنقلنا فيه للشقة
    Sanırım Mrs. Appleyard pikniğe gitmemene karar verdi, Sara. Open Subtitles لقد قررت الانسه ابليرد . عدم ذهابك الى النزهة رفقة السيدات انسه ساره
    Gelirken kamping dükkanına uğradım ve gezi için biraz eşya aldım. Open Subtitles لقد توقفت عند محل المعسكرات وابتعت بعض الأشياء من أجل النزهة
    O piknikte biraz zehirli sarmaşık toplamam gerekirdi, bu...birazcık acı verdi. Open Subtitles لابد أننى ألتقط نبات سام فى تلك النزهة وكان... مؤلما قليلا.
    Benden size söylemesi, piknik filan olmayacak. Open Subtitles صدّقيني تلك النزهة لن تتم تماما مثل مهزلة هذا الصباح
    piknik tüpünü kullanmak durumunda kalacağız. Open Subtitles علينا أن نستخدم موقد النزهة الصغير يا عزيزتي
    piknik yemeği şahaneydi. Yemek pişiren bir erkek ne kadar ender... Open Subtitles تلك النزهة كانت جميلة من النادر إيجاد الشخص الذى يطهو
    Şey, bence de piknik harika bir fikir. Open Subtitles حسناً أتعلم أظن فكرة النزهة أمراً رائعاً
    Yaptığım piknik masasını koyacak kadar büyük. Open Subtitles فقط كبيرة كفاية لتتسع طاولة النزهة التي صنعتها.
    Çiçekleri koklamak, piknik bitiminde yağmurun yağması. Open Subtitles حين أشتم عبير الزهور قبل أن أراها. حين يبدأ تساقط المطر مثله مثل نهاية النزهة.
    Bu pikniği hangi salak ayarladı? Open Subtitles من أعد هذه النزهة في الهواء الطلق بأي حال؟
    Dört Temmuz pikniği bu cumartesi. Ailenizi getirin. Open Subtitles إذا كنت تحب النزهة يوم السبت فاحضر عائلتك
    Dört Temmuz pikniği bu cumartesi. Müzik ve oyunlar. Open Subtitles إن كنت تحب النزهة يوم 4 يوليو يوم السبت ستكون هناك موسيقى ونزهة
    Bu pikniğe needen gitmek istemediğini ... anlayamıyorum, Malcolm. Open Subtitles انت تدين لي ب 49 سنت لست أفهم لم لا تريد أن تذهب لهذه النزهة مالكوم اعتقد أنها ستكون مسلية
    yürüyüş arkadaşlarından, kocası Steven Sinclair ve kızı Marlo kazadan kurtuldu. Open Subtitles رفيقها في النزهة الزوج ستيف سينكلير 37 عاماً وابنتها مارلو ، 15 عاماً لم يصابا بأذى
    Ama keşke gerçek olsaydı bu hüzünlü meşgalelerine yaptığımız büyüleyici gezi ama bunun hoş sözler kisvesi altında, aslında bir sorgu olduğunu biliyorum. Open Subtitles ويا ليت كانت هذه النزهة الساحرة الكئيبة عبر انشغالاتك صادقة. لكنّي أعلم أنّها في حقيقتها استجواب مقنّع بالمجاملات.
    20 dakikaya piknikte olmamız lazım. Open Subtitles من المفترض أن نكون في النزهة خلال 20 دقيقة
    Aksi takdirde korkarım diğerleri piknikten dönene kadar ...yatakta kalman konusunda ısrar edeceğim. Open Subtitles خلاف ذلك، وأخشى ,يجب علي أن أرسلك إلى السرير بدل السماح لكِ بالبقاء هنا حتى عودة الاخرين من النزهة
    Bugünden alınacak ders Emma'yla yapılan pikniğin piknik sayılmayacağı. Open Subtitles ,حسناً,اليوم تعلمنا ان النزهة مع ايما ليست نزهة
    Aradan hemen sonra geziye çıkacağız. Open Subtitles والآن , انهم يقدمون وجبات خفيفة على طاولة النزهة
    Bu küçük gezinti çok daha ilginç bir hâl aldı. Open Subtitles تلك النزهة القصيرة إزدادت إثارة للتو

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد